Gulsah Mican

Özet
Benimsenen hükümet sistemi, ülkelerin siyasal, sosyolojik, ekonomik, kültürel ve toplumsal düzeyleri ile ilişkili olan ve bu alanlarda yaşanılan istikrar sorunlarına karşı etkili olabilecek çözümler üretmeye yönelik olmalıdır. Türkiye’de benimsenen hükümet sistemleri zamanın şartlarına göre farklılık göstermiştir. Türkiye’nin kuruluşundan günümüze kadar olan tarihsel sürecinde, asli kurucu iktidarların hükümet sistemlerine yaklaşımı farklı olmuştur. Bunun sebebi ise sosyal ve ekonomik sorunların hakim olduğu bir siyasi ortamda, bu sorunları ortadan kaldırmaktır.
Bu çalışmada, 21.01.2017 tarihli 6771 sayılı anayasa değişikliğine dair kanun ile kabul edilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve bu sistemin kabulüne giden süreç ele alınacaktır.
Anahtar Kelimeler: cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, hükümet sistemleri, kuvvetler ayrılığı teorisi, parlamenter sistem.
Abstract
The government system adopted should be oriented towards producing solutions that are related to the political, sociological, economic, cultural and social levels of countries and that can be effective against the stability problems experienced in these areas. government system adopted in Turkey vary according to time requirements. In the historical process of Turkey's establishment until today, the approach to the system of government primary constituent power has been different. The reason for this is to eliminate these problems in a political environment where social and economic problems prevail.
In this study, the Presidential Government System adopted by the law on the constitutional amendment No. 6771 dated 21.01.2017 and the process leading to the adoption of this system will be discussed.
Key Words: presidential government system, government systems, theory of separation of powers, parliamentary system.

ÖZET
Bilişim teknolojilerinin gelişimi ile beraber,  sosyal medya araçlarındaki ve sosyal medyaya kolaylıkla erişebilen kişi sayısındaki artışlar ile beraber sosyal medya platformları kolayca suç işlenebilen bir yer haline gelmiştir. Bu durum bazı özel hukuki düzenlemelerin yapımına yol açmakla birlikte, teknolojinin günden düne değişmesi ve gelişmesi sebebiyle her alana özel hukuki düzenlemeler yapılamamaktadır. Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunu oluşturan Türk Ceza Kanunu’nun 132.maddesi yalnızca mektup, telefon konuşmaları veya yazışmaları için geçerli olmamakla birlikte sosyal medya araçlarındaki haberleşmeyi de kapsamaktadır. Bunun yanı sıra, haberleşme özgürlüğünün sosyal mecralarda özellikle son zamanlarda sıkça rastladığımız “ifşa” eylemleri ile ihlal edildiğini görmekteyiz.
ANAHTAR KELİMELER
Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu, sosyal medya, internet suçları, haberleşme özgürlüğü, bilişim suçları.
ABSTRACT
With the development of information technologies, social media platforms have become a place where crime can be easily committed with the increase in the number of people who can easily access social media and social media. Although this situation causes some special legal arrangements to be made, special legal arrangements cannot be made in every field due to the changing and developing technology day by day. Article 132 of the Turkish Penal Code, which constitutes the crime of violating the confidentiality of the communication, does not only apply to letters, telephone conversations or correspondence, but also includes communication in social media tools. In addition, we see that the freedom of communication is violated in social media, especially with the “disclosure” actions we have frequently come across recently.
KEY WORDS
Freedom of communnication, violation of confidentiality of communication, social network, internet crimes, cyber crimes

Psikiyatrik hastalar ile yapılan bir çalışmada hastaların %57’sinin geçmişlerinde cinsel ve fiziksel istismara maruz kaldıkları belirlenmiştir. Brown ve Anderson’un psikiyatrik hastalar ile yaptıkları çalışmalarında geçmişlerinde cinsel ve fiziksel istismara uğramış hastaların alkol kötüye kullanımı, istismar öyküsü olmayanlardan iki kat fazla, borderline kişilik bozukluğu tanısının dokuz kat fazla olduğu bulunmuştur. Aslında en önemli bilgi ise çocukluğunda istismara uğramış bireylerin ilerde çok daha fazla cinsel saldırganlık gösterdiğidir. İstismara uğradıktan sonra ailesiyle ve diğer sosyal çevresiyle başbaşa bırakılan, psikolojik destek sağlanmayan çocuklar ileride istismarcı olarak karşımıza çıkabilmektedir (Şiddeti Önleme ve Rehabilitasyon Derneği & Acıbadem Üniversitesi Suç ve Şiddetle Mücadele Uygulama ve Araştırma Merkezi, s.20).

Dava şartları, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 114. Maddesinde düzenlenmiştir. 114. Madde hükmünün d bendinde yer alan; “Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması”  ifadesinden anlaşıldığı üzere, davacı ve davalının “taraf” ve “dava” ehliyetine sahip olma zorunluluğu bulunmaktadır.
Türk Medeni Hukuku’ndaki hak ehliyeti; Medeni Usul Hukukunda, “taraf ehliyeti” şeklinde ifade edilmektedir. Davalı ya da davacı sıfatına sahip olmak için, kişinin taraf ehliyetine sahip olması gerekmektedir. Taraf ehliyetinin, dava şartlarından biri olduğu HMK madde 114/1 d bendinde açıkça öne sürülmektedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu “Taraf Ehliyeti” başlıklı 50. Madde hükmü ise, taraf ehliyetinin; medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olmakla mümkün olduğunu belirtmektedir.

1924 Anayasası ve 1961 Anayasasında temel hak ve özgürlükler bakımından ortaya çıkan farklılıklara bir örnek olarak basın hürriyetini düzenleyen 1924 Anayasası m.77 ve 1961 Anayasası m.22 verilebilir. 1924 Anayasasında basın hürriyetinin hangi durumlarda kısıtlanabileceğinin belirtilmemesi basını tamamı ile özgür kılmıştır. Halbuki, küllerinden yeniden doğan ve toparlanmaya çalışan bu ülke sınırları içerisinde, o dönemin şartlarına göre basın gibi halkın ülke hakkında bilgi alabildiği tek ve en önemli iletişim kaynağının bu denli serbest bırakılması çok fazla soruna yol açabilirdi. Sınırlarının kanun ile belirlenmesinin bir sonucu olarak iktidar partisi kendisine muhalif olan basın organlarını bir kanun çıkartarak kolaylıkla kapatabilirdi. Bunun aksi olaraki 1961 Anayasası m.22’ye baktığımız zaman basın hürriyetinin hangi şekillerde kısıtlanabileceği açıkça yer almaktadır. Bu durum ise milletin bölünmezliği ve ülkenin içgüvenliği açısından önemli bir adımdır.

The word of child is a general meaning of baby, infant, adolescent, youth, minor, teenagers. Also, juvenile is using for the child who breaks the law (ex. Juvenile Criminal Law). There is some rules that protect the children’s rights more than grown people. For example, in Turkey there is a law for children named “Custody of Children Law” and, there are some rules in Turkish Criminal Law such as when there is a crime of deliberate killing, if the victim is a child, the punishment is increased by judge ex officio.

In Hegel’s idea there are three main constituent step to establish a state which are family, civil society and state. People first become together in a family, and then they build a civil society, and finally they establish a state. Hegel attached a step to these stages which is existence of civil society, but in this issue the most important part of the differences between Hegel and Thomas is about what people can do when the state act wrong for people. In Thomas’s theory, when the government makes something that community disagrees, community can only pray for the government to find the God’s true way, but for Hegel, the state can’t do anything wrong, because the state is already coming from the society to supply the common benefits and the state takes it as the community’s duty. The source of this differences is about why they made law. For Thomas, people made the law and set up rules because of the God’s wishes. It is apparent that religion, law and other social institutions can be positive for Hegel in that they are maintained by force or manipulation. In short, these institutions are no longer genuine , so for Hegel, people establish law to ensure their common benefits.