Skip to main content
  • 05325743680
Bergama’nin, Osmanli Doneminin Beylikten Imparatorluga gecis yillarinda ozellikle 15. ve 16.yuzyillarda yogun bir imar faaliyetine sahne oldugu, gerek gunumuze gelebilen, gerekse belgelerden tespit edilen cami, medrese, bedesten, han,... more
Bergama’nin, Osmanli Doneminin Beylikten Imparatorluga gecis yillarinda ozellikle 15. ve 16.yuzyillarda yogun bir imar faaliyetine sahne oldugu, gerek gunumuze gelebilen, gerekse belgelerden tespit edilen cami, medrese, bedesten, han, hamam, sebil, cesme gibi yapilardan belli olmaktadir. Bu donemdeki vergi mukelleflerinin sayisi ve buna bagli nufus artisi ile yogunluk kazanan ticaret hayatina bagli olarak Bergama’da insa edilen ve bir anlamda kamusal alan islevi de goren ticaret yapilarindan biri de Cukur Han’dir. Yapinin ortu sistemleri, revaki gibi onemli mimari unsurlarindan cogunun gunumuze gelememis olmasina karsin kalan izler yine de saglikli bir restitusyon yapmaya yeterlidir. Bu calisma Cukur Han’in bugunku durumunu tespit ve bu tespit uzerine kurulan restitusyon onerisi amacini gutmektedir
Özbek Camisi ve Medresesi Kırım’ın güneydoğusunda bulunan Eski Kırım (Solhat) şehrinde yer almaktadır. Cami (1314) ve medrese (1332-33) birbirlerine bitişik olarak inşa edilmiştir. Dikdörtgen planlı cami çeşitli onarımlarla günümüze sağ-... more
Özbek Camisi ve Medresesi Kırım’ın güneydoğusunda bulunan Eski Kırım (Solhat) şehrinde yer almaktadır. Cami (1314) ve medrese (1332-33) birbirlerine bitişik olarak inşa edilmiştir. Dikdörtgen planlı cami çeşitli onarımlarla günümüze sağ- lam olarak ulaşabilmişken, medrese harap durumdadır. Kuzeyde yer alan cami dikdörtgen planlı ve üç sahınlıdır. Eski Kırım Özbek Camisi mimari ve süsleme özellikleriyle Anadolu’daki Selçuklu ve Beylikler dönemi eserlerinin Anadolu’dan oldukça uzak bir bölgedeki, Kırım’daki, ender temsilcilerinden biridir. Camide uygulanmış olan bazilikal plana Anadolu’da, özellikle Anadolu Selçuklu Dönemi camilerinde sıkça rastlanılmaktadır. Plan özellikleri yanında taçkapı ve mihrabında yer alan bitkisel ve geometrik bezemelerle birlikte yazı kullanılmıştır. Palmet ve rumilerden oluşan bitkisel bezemeler taçkapı ve mihrapta sıkça görülmektedir. Bu bezeme öğeleri ayrıca yazılar arasında da kullanılarak uygulama bakımından çeşitlilik kazandırılmıştır. Benzer bezemeler...
... In: Uluslararasi Sanat Tarihi Sempozyumu,(Prof. Dr. Goniil Oney'e Armagan), Bildiriler, izmir2002, pp. 275-280. 10 EB Krikun. ... 66-80. Page 54. 52 Bozkurt Ersoy of the 15l centuries, has collapsed. Although... more
... In: Uluslararasi Sanat Tarihi Sempozyumu,(Prof. Dr. Goniil Oney'e Armagan), Bildiriler, izmir2002, pp. 275-280. 10 EB Krikun. ... 66-80. Page 54. 52 Bozkurt Ersoy of the 15l centuries, has collapsed. Although it is known that there was a cemetery nearby, today there is no trace of it. ...
K U R Ş U N L U CAMİ H ü k ü m e t k o n a ğ ı a ı n y a n ı n d a d ı r . Kubbesi ku r şun la kap l ı o lduğu iç in bu adla an ı ld ığ ı s a n ı l m a k t a d ı r (1). Yap ın ın kare p lan l ı , tek kubbeli kü­ bik bir har imi ile... more
K U R Ş U N L U CAMİ H ü k ü m e t k o n a ğ ı a ı n y a n ı n d a d ı r . Kubbesi ku r şun la kap l ı o lduğu iç in bu adla an ı ld ığ ı s a n ı l m a k t a d ı r (1). Yap ın ın kare p lan l ı , tek kubbeli kü­ bik bir har imi ile doğusunda bir son cemaat yeri ve minaresi va rd ı r (P l an : l Res. :1). Yapı malzemesi olarak düzgün kes­ me taş kul lan ı lmış t ı r . Har im kubbesi sekizgen bir kasnak üzer ine oturmakta­ dır. Güney ve bat ı d u v a r ı ile kubbe kasnağında silmeli saçak, son cemaat yeri güney d u v a r ı n d a ise i k i s ıra k i r p i saçak görülür . K u r ş u n kapl ı kubbe dı ­ ş ındaki bölümler kiremit le ö r t ü l ü d ü r . Ki remi t le r in Marsilya t i p i olması bu bölümlerin ona r ım geç i rd iğ in i göster­ mektedir.
17 Mart 1573 tarihli bir arsiv belgesinden anlasildigi uzere, insasi Mimar Sinan tarafindan istenip, Sultan II. Selim tarafindan da uygun gorulen Yemis Kapani Hani’nin yapimina -baska bir belgeden anlasildigina gore- Hassabasi Mimari... more
17 Mart 1573 tarihli bir arsiv belgesinden anlasildigi uzere, insasi Mimar Sinan tarafindan istenip, Sultan II. Selim tarafindan da uygun gorulen Yemis Kapani Hani’nin yapimina -baska bir belgeden anlasildigina gore- Hassabasi Mimari Davud Aga ile Mimar Huseyin Cavus tarafindan 19 Ekim 1588 tarihinde baslanmistir. 30 Temmuz 1752 depremiyle harap olan ve 1937 yilinda yikilan yapinin yeri 1967 yilinda park haline getirilmistir. 1976’da tescil edildikten sonra nihayet 2014 - 2016 yillari arasinda bu alanda kazilar yapilmis, hanin yikilmadan onceki ozgun durumu hakkinda fikir veren onemli bulgular elde edilmistir. Calismamizda, kazi bulgulari ve yapinin 20. yuzyilin ilk ceyregine ait bazi fotograflari temel alinarak, Osmanli Donemi sehir ici hanlarinin iyi bilinen ornekleri de goz onunde bulundurularak yapilan degerlendirme sonucunda Yemis Kapani’nin kare planli, ortasinda sadirvan bulunan avlulu bir han oldugu, zemin kat avlusunun kuzey kanadinin ve ust kat avlu kanatlarinin tamaminin revakli oldugu, ayrica yapi bunyesinde disa acilan dukkan mekanlari bulundugu anlasilmis; ozgun duruma iliskin ust ve alt kat restitusyon planlari ortaya konulmustur.
Öz 17 Mart 1573 tarihli bir arşiv belgesinden anlaşıldığı üzere, inşası Mimar Sinan tarafından istenip, Sultan II. Selim tarafından da uygun görülen Yemiş Kapanı Hanı'nın yapımına-başka bir belgeden anlaşıldığına göre-Hassabaşı Mimarı... more
Öz
17 Mart 1573 tarihli bir arşiv belgesinden anlaşıldığı üzere, inşası Mimar Sinan tarafından istenip, Sultan II. Selim tarafından da uygun görülen Yemiş Kapanı Hanı'nın yapımına-başka bir belgeden anlaşıldığına göre-Hassabaşı Mimarı Davud Ağa ile Mimar Hüseyin Çavuş tarafından 19 Ekim 1588 tarihinde başlanmıştır. 30 Temmuz 1752 depremiyle harap olan ve 1937 yılında yıkılan yapının yeri 1967 yılında park haline getirilmiştir. 1976'da tescil edildikten sonra nihayet 2014-2016 yılları arasında bu alanda kazılar yapılmış, hanın yıkılmadan önceki özgün durumu hakkında fikir veren önemli bulgular elde edilmiştir. Çalışmamızda, kazı bulguları ve yapının 20. yüzyılın ilk çeyreğine ait bazı fotoğrafları temel alınarak, Osmanlı Dönemi şehir içi hanlarının iyi bilinen örnekleri de göz önünde bulundurularak yapılan değerlendirme sonucunda Yemiş Kapanı'nın kare planlı, ortasında şadırvan bulunan avlulu bir han olduğu, zemin kat avlusunun kuzey kanadının ve üst kat avlu kanatlarının tamamının revaklı olduğu, ayrıca yapı bünyesinde dışa açılan dükkan mekanları bulunduğu anlaşılmış; özgün duruma ilişkin üst ve alt kat restitüsyon planları ortaya konulmuştur.

Abstract
According to an archive document, construction of Yemiş Kapanı Khan which was
suggested and requested by the great architect Mimar Sinan, and allowed by Sultan Selim II, according to another document was started under mastery of architecs Davud Ağa and Hüseyin Çavuş in 1588 on October 19. The structure was ruined by the earthquake in 1752, destroyed in 1937 and the area was stated as a public park in 1967. After being registered to inventory of cultural assets in 1976, after a great deal of time, important findings have been obtained via excavations through the area between 2014-2016. In this study, based on the findigs of the excavation and according to some photographs which shows the building during first quarter of the 20th century and also comparing to the well known examples of the Ottoman khans (city inns), it is deduced that: Yemiş Kapanı Khan is a courtyard khan with a fountain located at the center, and is a square planned building. Beside, based on those finding and evidencee, it is understood that the north side of the courtyard ground floor and the wholl courtyard sides of the upper floor were portico galleres (riwaq). Furthermore,
it is understood that there were shop places open to the outside of the building. Finally, in the article, restitution plans for the original condition of the building also presenting.
Muhsinzade’ Khan is located in Hobyar Neighborhood of Fatih (Eminonu) District in Istanbul. It is dated to the second half of the 18th century based on its waqf deed. Despite the first floor, the second floor has porticoes. The features... more
Muhsinzade’ Khan is located in Hobyar Neighborhood of Fatih (Eminonu) District in Istanbul. It is dated to the second half of the 18th century based on its waqf deed. Despite the first floor, the second floor has porticoes. The features of the facade and architectural plan of Muhsinzade’ Khan have had big changes because of the natural
disasters and the repairs and renovations, which have had been as a result of intensive commercial activities in the neighborhood. The original spacial planning and organization of the building were not maintained since the walls between the rooms were demolished for creating larger rooms. Due to repairs and renovations, the level of the inner
courtyard was lowered to the level of the depots. Thus, today the building has become a three story structure and lostits originality. This article aims to present a restitution study that shows and interprets the original features of the building with the
help of today’s architectural features and the charter of its waqf.

And 5 more