www.fgks.org   »   [go: up one dir, main page]

Academia.eduAcademia.edu
Editor: --- -. Emine Gursoy Naskal i Ayrılk Kitabı EMİN Editör GÜRSOY NASKLİ KiTABEVi KiTABEVi • 759 Ayrılk Kitabı Editör Emine Gürsoy Naskali Kapak Tasrım OnurSönmez Dizgillç Düzen HülyaA.şun Baskı- Cilt Çalış Ofset Davutpş Caddesi No:8 T pkaıo - İstanbul $ertifika No: 12107 1. Baslo l l 00 Adet İstanbul, 2020 ISBN 978-605-7819-30-7 1 T.C. Kültür ve Turizm Baknlığ Serti.fika No: 16450 Online Satış www.kitabeviyayinlari.com ©Bütün yaın gösterilerek alınr dışuia, haklrı " KİTABEV tanım Yayınl" ve yaınem amcıyl yazıl arştım aittir. Kaynak için· yapılck izni olmaksızn kopya edilemez, elekrronik ve mekanik yolla çoğalcımz, yımJanz ve dağıulmz. KiTABEVi Yerebaran Caddesi. No: 33/6 Cağlou-İSTANBUL Tei:{0212) 512 43 28 • Faks:(0212) 527 1116 kısa hiçbir şekild ya- Firar ve İhanet Kıskacnd Vahdettin'in Ülkeden Ayrılmas Bir Olay: Ali Okumş* " ... Valıdein son padişh oldu ve bir cani gibi gizlice, ecnebi süngüleriyle himaye edil~ rek altı asırlk hanedamndan hiçbir ferclin te~ nezz.ül etmdiğ surette payith . tın terk edip gitti. Damrlnı kesecek ve bu güzel şehrin havsı içinde son nefesini teslim edecek ka~ dar cesaret gösteremedi. ,ı 18 Kasım 1922 Cumartesi sabhı gazete manşetlrid ner~ deyse hep aynı haber yer atmkydı: Osmanlı Devleti'nin son pa~ dişahı Mehmed Vahdettin İstanbul'd firar etmiş, İngilzer hi~ mayesinde ve Malaya zırhlsya Malta adsın doğru yola koyul~ muşt. Ajanslrı aktrdığ bilgilere göre Vahdettin İstanbul'd hürriyet ve haytın tehlikede görmekteydi. Kendi açıklms ise "esba~ı irısanye göre" yani insani gerekçelere dayanarak vatnı terk etmek mecbutiyetinde kaldığ şeklindy. * Ar ş . Gör. Ali Okumş, Bilecik Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü, Bilecik. ali.okumus@bilecik.edu.tr Cavid Bey, Meşrutiy Ruznamesi, Cilt: 4, Yayma Hazırlyn: Hasan Babacan, Servet Avşar, Türk Tarih Kurumu Yayınlr, Ankara 2015, s. 683. 386 • Ayrılk Kitabı Halbuki Vahdettin, Osmanlı tarihinin en buhranlı, sıkntl ve baş gören ve yaşn tek padişhtı. Bu durum zor günlerini baştn onu daha daynıkl ve güçlü bir hükümdar yapmak yerine ves~ li, karsız ve ürkek hale getirmş. 14 Ocak 1861'de Dolmabahçe dünyaya gözlerini Saryı'nd Ne var ki birkaç ay sonra basın kaybederek yetim kal~ caktı. Altı kardeşin en küçğ olması nedeniyle l:lZun süre padişh~ lık makınd oturahilecğ ihtimali aklın ucundan bile geçm~ mişt. Muhtemelen bundan dolayı devlet idare edecek bir hükm~ 2 dar ğitmnde de geçirlmşt. açmışt. Daha aytınh indrlmş ve şüpheli kisi henüz geçmişkn, Abdülaziz tahttan bir şekild ölmüşt. Bu hadisenin saraydaki et~ çok kısa bir süre hükmdarlı yapan diğer Murad da tahttan indtlmş ve IL Abdülhamid ik~ Kanu~i Esasi, Meşrutiy derken Osmanlı R1:1s sonraıd Rus ordulaı İstanbul kapıln da~ Beşinc ağbeyi ticları büyük ağbeyi bahrınd başlmıt. yaşnmı, Sv yanmışt. Bir süre sarayda sükılnet idaresi 31 Mart ihtilaliyle noktalmış. ve Terakki Hükümeti iktdarın let Trablusgarp ve nihayet hazırlks bi'ne sürkleimşt. hayt da IL Abdülharnid'in Mehmed Reşad ve İtiha , Savşlnı müteakip dev~ bir şekild Birinci Dünya Har~ Balkn ı yaşns Savş devam ederken Vahdettin'in ağbeyi di'nin ani vefatı onu hükmdarlı koltuğna tırack. Nitekim Birinci Dünya Savşı'n Yusfİzetin Efen~ bir adun daha yaklş~ sonuna doğru Meh~ Musa Kazım Efendi (1858-1920), Vahdettin'in padişh olduktan kısa bir süre deiğn rivayet etmektedir: "Ben bu makam için /uızran­ sonra kendisine şöyle madı. Çocuklğmdan beri vücutçı rahtsı~ olduğına layı tahsil edemedim. Sinnim kemale erdi, dünyada bir emelim kalmıu. Birader/e hangimizin ewelgidecelimit malum olmadığn bu makama intizarda delildim. Fakat takdir-i ilahi ile teveccüh etti, bu ağır vazifeyi deruhte eyledim. Şaşmı bir haldeyim, bana dua ediniz." lbnülemin Mahmud Kemal İnal, Osmanlı Devrinde Son Sadrazam/ar, Ma· arif Matbsı, İstanbul940, s. 2095-2096. _ Firar ve lhanet • 387 med Reşad'ın da ölmesi üzerine 4 Temmuz 1918 tarihinde tahta çı~ kan Vahdettin3 , her yönüyle bir harabeye dönen Osmanlı Devl~ ti'nin so~ padişhı olacğınd elbette habersizdi. Bütün bu yaşnlr, Osmanlı başkenti ve sarylınd doğan, büyüyen ve yetişn Vahdettin'i tecrübeli bir devlet adarnma dönüş~ türmeyi başrmıt. Birinci Dünya Savşı Osmanlı Devleti'nin tarihe kanşmsıyl sonuçlaırke, Son padişh Vahdettin de 17 Kasım 1922 Cuma sabhı, tan yeri ağrıken bir İngilz zırhlsya vatnıd ayrılp, İngilzer himayesine sığnmşt. Her ne kadar 17 Kasım'd ülkesini terk etse de Vahdettin'in il~ çok daha öncesine dayanmaktaydi. Tespit edilb~ ği kadrıyl 30 Temmuz 1919 ve 4 Ekim 1920 tarihlerinde Damat 4 İstanbul'dki İngilz Yüksek Komiserlğ ile kendisi ve Ferid Paş Vahdettin'in iltcarı hakınd görüşmel yapmışt. Komiserlik, Londra'dan görüş sorduktan sonra Damat Ferid'e, böyle bir mecbu~ riyet ortaya çıktğnda yardım edebilecekleri konusunda teminat tica aryışl vermişt. Bizzat Vahdettin'in de İngilzer görüşmeld bulndğ bi~ linmektedir. Söz gelimi 1920 yıln başlrınd Anadolu'daki Ku~ va~ yı Milliye destekçilerinin bir hükümet darbesiyle kendisini tah~ tan uzaklştırmnd endiş duyarak birtakım tedbirler almış, ayrıc İngilzer görüşek yardım talep etmiş. Benzer şekild 4 Ekim 1920'de İstanbul'dki İngilz Yüksek Komiserlğ vasıtyl İstanbul'd ayrılms için İngilzer yardımn istemş. İngilz Dışiler Baknlığ kaçınlmz bir durumun ortaya çıkmas halinde 3 4 Altmış yaşın yakın hükmdarlı koltuğna oturan Vahdettin' in, genç görünebilmek için teamüle aykır olmasın aldınş etmeden saklın uzatmdığ ve bı~ yık bıraktğ rivayet edilmektedir.!. M. Kemal İnal, Son Sadra:{amlar .. . , s. 2102. Mediha Sultan ile evlenerek hanedı damı olan Vahdettin'in kız kardeşi Ferid Paş, Vahdettin'den iki ay kadar önce (21 Eylül 1922) İstanbul'd kalmayı tehlikeli görerek ailesiyle birlikte Fransa'ya gitti ve Nice'e şehrin yerlşti. İstanbul' işgalden kurtaıldğ6 Ekim 1923 günü aynı şehird vefat etti. Cevdet Küçük, "Damad Ferid Paş (1853-1923)", DİA, Cilt:8, lstanbull993, 436439. 388 • Ayrılk Kitabı Vahdettin'in talebine ret cevabın vermeyeceklerini belirtmş. Bu ve benzeri görüşmel Mart 1921, Ağusto 1921 ve Eylüll922 ta~ rililerinde de gerçk l eşmit i. Görüşmelin tamınd İngilze r, Vahdettin'in bu tür yardım taleplerine olumlu yaklştrı görül~ 5 mekteydi. himayesinde firar etmeye 6 Vahdettin ülkesinden İngilzer Kasım 1922 tarihinde Sir Horace Rumbold6 ile yaptığ görüşme sonraıd karar vermişt. Zira 1 Kasım 1922'de BüyükMillet Mec~ lisi saltnı kaldı.rm karı almışt. Böylece Ankara Hükümeti nezdinde Vahdettin'in padişhğı düşm ve üzerinde sadece Hali~ felik vasfı kalmışt. Bu durumun Vahdettin açısnd son derece ra~ hatsız edici olduğ açıkt. 6 Kasım günü Rumbold ile üç saati aşk ın bir süre görüşen Vahdettin, Anakara Hükümeti'nin illegal olduğ­ nu savunmş ve şahsi erıniyt ön planda tumş. Bu görüşme~ nin ardın hem İngilzer tarfınd Vahdettin'in İstanbul'd uzaklştmsı için haz ırl ıklar başlnmı hem de Vahdettin ge~ rekli hazırlk yapmaya girşmt. Lozan görüşmelin katılm için Türkiye'den ayrıln Rum~· bold yerine General Charles Harington'u (1872-1940) bırakmşt. Başınd beri Vahdettin'in firaın destek veren İngil z l er, ond~L ra'dan aldıkr emirler doğrultsna &areket ediyorlaı. Vahdet~ tin ise ne S!lffiY içinde ne de dışna planıd kimseye bahsetm~ meye özen gösteriyordu. Plan hazıriLkl esnaıd yapıln görüşme ler önce İngilzce bilen ve hanedanla akrblığ bulunan Mehmed Ali Bey arcılk etmiş. Bu görevi daha sonra Kaymakam Zeki Bey devralmışt. dımlar karşılğnd İngilzer konaklama ve yem~iç giderl~ 5 Metin Hülagü, Yurtsuz İmparw Gizli Belgelerinde Vahdettin ve 2008, s. 68-79. Rumbold (1869-1941), İngilz baş murahsı Lord Cunon'un Lozan müzakere· lerini terk etmesiyle kesilen görüşmelin, 23 Nisan 1923'te başlyn ikinci evresine Ingiliz baş delegesi olarak görev yapcktır. Ali Naci Karacan, Lozan Konferası ve İsmet Paş, Maarif Matbsı, İstanbul1943, s. 233. Osmanlı 6 Vahdettin, İngilz Yar~ Hanedı, Tımaş Yayınlr, İs tanbul Firar ve İhanet • 389 nin Vahdettin'in tarfınd ma yeri ve kaçış planı karşıly~cğ taahhüt edilmşt. Bulş, için yapıln son bir görüşmed Harington, padişhın İstanbul'd bir an önce ayrılmk istemesi halinde o ak, şam kendisini götürmeye hazır olduğn bildirdi. Ancak bunun uy, gulanabihnesi için Vahdettin'in iltica talep etiğn dair yazıl bir 7 müractın . olması gerktiğn ifade etmiş. Şüphe yok ki İngilter kendisini diplomatik açıdn garanti al, tma alinak istiyor ve dünya kamuoyuna Osmanlı Halifesini kaçır, mış gibi görünmek istemiyordu. Bu şekild bir töhmet altınd kal, mak, her şeydn önce Hindistan müstemlekesindeki Müslüman topluma karşı İngilter'y zor durumda bırakild. Ancak ellerin, de Vahdettin tarfınd iltica talep etiğn yönelik yazdı bir mü, racaat olursa bu, birçok açıdn işlern yarcktı. N ite.kim Vahdettin, mektubu İstanbul' ayrılmdn Haı:ingto' göndermişt. talep etiğn dair iki bir gün önce yani 16 Kasım'd Mektupta şu ifadeler yer alıyordu: sığnma satırlk "Mabeyn,i Hümayun,i Mülükane Serkurenabk Dairesi Dersaadet ݧgal Ordulaı Cen[er]al Harington Cenablrı Ba§kumndı 1suınbl' da haytım tehlikede gördüğmen himesine iltica ve bir an evvel İsuınbl' mi uılep ederim efendim. Fi 16 Teşrin, İngilter Devleti fe, dan mahall,i ahara nakli, Sani sene 1922 Halife,i Müslimin Mehmed Vahdettin" 8 Savşı ile İlgi İngilt Belgeleri, Çeviren: Cemal Gotthard Jaeschke, Kurtlş Köprülü, Türk Tarih Kurumu Yaymlrı, Ankara 2011, s. 250-252; M. Hülagü, Yımsuz lmparator Valueıtin ... , s. 80-92. 8 M. Hülagü, Yımstzİparo Vahdettin ... , s. 95; 390 o Ayrılk Kitabı İstanbul'd haytın tehlikede gören padişh, bu tehlikeyi 30 Ekim'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kendisini hain ilan et, mesi9 ve hemen arksınd gazeteci Ali Kemal Bey'in İzmit'e linç edilmsıo olayrınd hareketle kamuoyunda kendisine karŞı olu, şan nefrete daynırmkt. Hatta o tarihlerde Diyarbkı Mil, Şükr Bey (Aydınağ. 1883,1935) Vahdettin'in taş, lervekili Hacı lanmsı" teklif etmiş, Rıza Nur (1878,1942) ise Vahdettin'in An, kara'ya getirilerek mahkeme huzuruna çıkartlp yargı l anmsı ta, 11 lep etmiş. 1 Vahdettin'in gemileri yaktığ ve geri dönülmez bir yola girdğ muhaktı. Yukarıdi mektubu Harington1a gönderdikten Sary ı'ndaki son gecesini hangi düşnce, sonra Vahdettin'in, Yıldz lerle geçirdğn bilmeye imkan yoktur. Ancak dışarn sakin gö, rünen saray, ertesi gün altı yüz yıl boyunca süren koca bir devrin ve impartoluğn kapnış şahit olacktı. Vahdettin'in İstan, bul'dan ayrıldğ günlerde yaşnlrı sıcağ sıcağn · kalem alan Muzaffer Muhiddin özetle ve günümüz Türkçesiyle o gün ve sonra, sındak i olayrı şöyle artık Vahdettin, firar karın ve Baş ve sertahip Reşad ce gizli ve uzun görüşm~led Vahdettin'in.büyük bir hazırlkt 9 10 11 12 12 aktrmdı Mabeyrıci : verdikten sonra Kaymakam Zeki Bey Yaver Paşld hemen her ge, bulnmay~ başldı. Saray muhitinde, bulndğa başk bir şey tah, M. Kemal ve MiUI Mücadele, Ya/anlar, Yanlış/r : Turgut Özakman, Valıidetn, Yuıtmaclr, Bilgi Yayınevi, Ankara 1998, s. 52,55. Milli Mücadele aleyhinde yazılr kaleme almsıy canır Sabah gazetesinin başmuhri Ali Kemal Bey, İstanbul'd tuklarımş ve hükümet tarfınd Ankara'ya sevk edilmesi istenlm işt. Bu amaçla Saklı Nurettin Paş'y (1873,1932) teslim edilmşt. Ancak Saklı Nurettin Paş'nı emriyle ve onun admlrı tarfınd 6 Kasım l922'de İzmit'e linç edilerek öldürmşt. Ali Kemal, Ömrum, Yayın Hazırlyn: Zeki Kuneralp, !SIS Yayınlr, Istanbul 1985 s. 180,189. T. Özakman, Vahidettin, M . Kemal ve MiUi' Miicadele ... , s. 56, Dipnot: 155. Kitap için bakınz: Muzaffer Muhiddin, Vahidüddin'in İhanetir ve Firan, Mat, baa,i Amire, İstanbul 2 Kanunuevvel 1338/2 Aralık 1922. Firar ve ihanet • 391 min edilemiyordu. Harem dairesinde derin bir tesir vardı. Yalnız zevceleri ve ktzı Vahdettin'in bir seyahate hazırlndğ bilyor~­ dı. Cuma selamığnd önce firar edilmesine karar verilerek saraybildirildi. daki dokuz kişye Bunlar arsınd Vahdettin'in küçük oğlu Ertuğl da bulunPaş, Kaymakam Zeki, ikinci musahip Mazhar Ağa, üçüncü musahip Hayreddin Ağa, esvapçı-bş İbrahim ve her-başı Mahmud Efendiler de Vahdettin'e yolculuk esnaıd eşlik edecekti. maktydı. AyrıcaYve Vahdettin, Kaymakam Zeki, Yaver Raşid, saryın Malta cihetindeki odalrın birinde cuma günkü firar için bazı projeler müzakere ediyorlaı: İdarelin yetecek miktarda mücevherat ve kıymetli alınms eşya karlştıd. Cuma günü Harrington, Vahdettin'i kendi otomobiliyle götürecekti. 17 Kasım Günü Perşmb'yi euroaya bağlyn gece Vahdettin geç vakte kadar uymadı. Nişanl, elbiseleri ile bazı hususi mektupları büyük bavullara yerlştid. Vahdettin ilk doğu gün gibi soğuk, yağ­ murlu, siyah bir günde firar için şafğı bekliyordu. Beraberinde gi~eck kişler, harem dairelerinden mücevherat ve nakit para ile lüalarak bavullara yerlştid ve her şeyi hazır ederek zumlu eşyaı birkaç saat uyumak üzere yatak odalrın çıktlar. Bu sırad Vahdettin de bir şezlong üzerine uzanarak uyudu. Sarayda derin bir sükunet vardı. Her şey eskisi gibi idi. Yalnız haremde uyumayan dört kadın ve bir genç sarylı vardı. Vahdettin bir iki saat uyuduktan sonra uyandı. Pencereyi açarak ağrn tan yerini yüzündeki meşum tebessümle seyretti. Çok geçmeden dokuz firari, Vahdettin'in etrafınd toplandır. Beş otomobilin hazır olduğn haber alan Vahdettin, Ertuğl'n elinden tutarak harerne girdi. On dakika kadar zevceleriyle veda ettikten sonra süratle ve telaşSLZ pısna gitti. Malta ka- 392 • Ayrılk Kitabı Malta kapıs, saryın Malta kasrın açıln metruk bir yerinde, cephaneliklerine açıln bu kapıdn firar etmek daha ko, dir. İngilz lay ve mümkündü. Otomobiller ve General Harington, bu kapıd Altınc Mehmed'i bekliyordu. Bavullar, otomobillere yerl~ştid ve Vahdettin, Kaymakam Zeki, oğlu Ertuğl otomobile bindi. hatın takiben Daimabahçe Sa, Otomobiller son süratle Beşikta rayı'n ilerledi. bir kapıdn girerek 15 dakika istira, Firariler, saraya kantlı har ettiler. Vahdettin'in arksınd koyu siyah bir yağmurlk, ba, şında fes ve üstünde sade, sivil bir elbise vardı. General Haring, ton'un refakatinde Malaya z ırhlsna girerek Akdeniz Filosı. Ge, nel Komutanı Amiral Sir De Brook tarfınd kabul edildi. İngi, liz Fevkalade Korniser Vekili Sir Newill Henderson da vapurda padişhı ziyaret etmiş, İngilter Kralı George'a tebliğ etmek üzere ne gibi bir arzusu olduğn sorduktan sonra zırhl Malta'ya doğru hareket etmiş. ıJ Firann Anlaşıms Aynı gün İstanbul'd, reni için maiyet bölüğ cuma günü olması hasebiyle selamık tö, selamığ özel resmi elbiselerini giynm iş ve Selamığn erken icra edrlebilmesi ihtimaliyle Beşik, merkez kumandı Miralay Abdurrahman Nafiz ve yardımcs ı Ferhad Beyler o güne özel örılem l er a lmı ştı. Saray erkanı, sonra merasime hazı rl anmış fakat Vahdettin'in saryd~ haber alarak telaş etmişlrd. hazırlnmşt. taş Binbaş uyandıkt bulnmadığ Firar haberi. derhal ortaya çıkmşt. Bunun üzerine Beşikta Merkez Memuru Mehmed Bey'e haber verildi.. O sırad Şişl'de bu, lunan Polis Müdürü Vekili Sadi Bey firar meselesinden haberdar edilmşt. Vali Vekili Esad, Abdurrahman Nafiz ve SadiBeyle der, hal saraya giderek tahkikata başldı. Ayrıca Mabeyn Baş Katibi Rı, fat Bey, Katip Reşad Bey vasıtyl mesele Rafer Paş'y bildrmş, 13 Muzaffer Muhiddin, Vahidüddin'in İlumetri ... , s. 14. Firar ve İhanet 23 • 393 1922'de Ayine Mecmuasınd yaınl . ilgili bir karikatür. Vahdettin'in kaçl§ıy Alttaki yazı: "Al nncı Mehmed'in nasıl firar etiğn resmidir." Kasım ti. Bunun üzerine saraya süratle gitmş. Beyoğlu Mutasrıf Miralay Edip Bey de Muzaffer Muhiddin'e göre yapıln tahkiın aşikr edilmeme, si için saraya girip çıkma mendilş, saray etrafı muhafz . altın alınm ı ştı. Tahkikat neticesinde firarilerin dokuz kiş olduğ ve sa, raydan bazı mücevhratın kaçınldğ anlşımt. Muzaffer. Muhid, ilgili yazdıklrm, bazı telgraf suretlerini din, Vahdettin'in firaıyl 14 Aslında kitapçığ aldığ bilgiler o de, vererek sonladırmkty. virde yaınl gazetelerde neşrdil haberlerden hareketle top, landığ anlşımktyd. ı 4 Muzaffer Muhiddin, Vahidüddin'in 1/ıanelri ... , s. 12-15. 394 • Ayrılk İstanbul'dki Kitabı İngilz karghı ise firar münasebetiyle bir beBu beyannamede, padişhın mevcut durumve· hürriyetini tehlikede gördüğ vurgulanmaktaydı. Ayrıca bütün Müslmanrı halifesi sıfatn taşıdğn dikkat çekilmekteydi. Hem bütün Müslmanrı halifesi olması hem de haytın tehlikede bulnması dolayıs İngilter' himayesini talep etiğ ifade edilmekteydi. Padişh ayrıc, İstanbul'd derhal ayrılm da arzu etiğn altı çizilmekteydi. Beyannameye göre padişhın arzusu o sabah ( 17 Kasım sabhı) yerine getirlmş. yanname yaınlmşt. dan dolayı haytın Beyannamede, Mehmed Vahdettin'in İngilz z ı rhlıs MaJaya'ya dair bilgiler de verilmekteydi. Buna geçitdikten sonra yaşnlr göre Türkiye'deki İngilz kuvvetleri Başkumndı Ferik Sir Charles Harington, padişhın arzulnı yeı:in getirmekten başk zırhl­ ya kadar ona eşlik etmiş. İngilz Başkomutnıyl beraber İstan­ bul'dan firar etmekte olan padişh ve maiyetini zırhlda Akdeniz Filosu Genel Komutanı Amiral Sir De Brook karş ı lamışt. Dahsı zırhlyakd gelen İstanbul'dki İngilz Fevkalade Komiser Vekili Handerson padiSir Newill Henderson, Vahdettin ile görüşmt. şahın İngilz Kralı Beşinc George'ye iletmek istedğ bir arzusu olup olmadığn so~uşr. 15 Ankara Hükümeti'nin İlk Tepkileri ve kaBeyannamede yer alan bu bilgiler Ankara'ya ulaştıkn muoyu tarfınd duyulduktan sonra büyük bir tepkiyle kına~ş­ tır. Öyle görülüyor ki Vahdettin, gizli olduğ anlşı bir planla ülkeden ayrılmşt. Dahsı uzun süreden beri Türklere karşı savş­ maktan başk İstanbul' işgal etiğnd dolayı halk ve özellikle sığn­ Ankara Hükümeti nezdinde zaten öfke duyulan İngilzer mışt. Firar olayınd hemen sonra Türkiye Büyük Millet Meclioturmlaınd Vahdettin'in "ihanetlesi'nin hem gizli hem de açık ri" ve "firan" üzerine birçok müzakere yapı l mışt. 15 T.C. Cumhrbaşknlığ Devlet Arşivle 30-10-0-0/202-379-10, 17 Kasım Başknlığ Cumhuriyet Arşiv (BCA), 1922; Vakit, 18 Teşrin-Sa 1922, s. ı. Firar ve lhanet • 395 17 Kasım günü Rafet Paş, İ~ra Vahdettin'in ülkeden ayrıldğ Vekilieri Heyeti Reisi Rauf Bey'e (Orbay, 1881-1964) aşğıdki telgrafı göndermişt i: "Valıiden Efendi, bu gece saraydan gaybubet etmi§tir istanbul Kumandı ile polis müdürünü tahkikat icrası ve redabir-i lazıme ithazı için saraya gönderdim. Alacğım malutı aynca arz ederim. "16 Bunun üzerine Büyük Millet Meclisi altı buçukta heycanlı bir ve Rauf Bey, Vahdettin'in firaın tebl i ğ etmiş­ oturumda toplanmış ti. Vahdettin firar etmiş ancak usulüne göre tahttan indrlmeş, 17 yani hal edilmşt. Derhal Vahdettin'in hal'i için gerekli hazır­ lıkar yapıld. Şer'iy Vekili hazırln hal fetvasın mecliste okuoy birlğye kabul edildi ve bundan sonra Hilafet du. Hal fetvası makın 148 oy ile Abdülmecid Efendi seçilmş oldu. "İmaü'l- Müslimin olan Zeyd, dı:t§man umum Masiimin aleyhinde mucib-i mahvalan tekalif-i şedisn bila-zarure kabul ile huk-ı İslamiye' müdafaadan aczini izhar ve Müsliminin müdafaa-i mücahadanelerinde dii§mana muvafakatle Masiiminin ihtilal ve iştkasın mucip harekata fiilen teşbüs ve harekatı ihtilal-karaneye devam ve ısra ve badehu ecnebi himayesine iltica ederek mak-ı hilafetini terk ve firar ile hilafetten bilfiil ferağt etmekle şer' an mahlu' olur mu? Eleevap: Allahu alem bi'ssevap olur. Ketebehü el fakir afa anhü' l-gani Mehmet Vehbi. Bu surette hukuk ve menafi-i İslamiye' sıyanet mak-ı hilafete layık bir zata erba-ı hal ve akt tarafindan biat olunmak vacip olur mu? El cevap: Allahu Alem olur. Ketebehü el fakir afa anhü'l-gani Mehmet Vehbi." 18 16 TBMM Gizli Celse Zabıtln, Cilt: 3, TBMM Basımevi, Ankara 1980, s. 1042. TBMM Gizli Celse Zabıln ... ,·s. 1043. 18 BCA, 30-10-0-0/202-379-6, 18/11/{13]38, Hal Fetvası dönemin pek çok gazetesinde neşrdilmt. Örnekler için bakınz: Hakimiyet-i Milliye, 19 Teşrinsaoi 1922, s. 1; lkdo.m, 20 Teşrinsani 1922, s. 1; Lit~a-e1Aslm,5 Kanun-i Evvel 1922, s. 114. 17 396 • Ayrılk Kitabı _;;,, .......·- ~· .-.·· .... u . Hal Fetvası, . -.ı .... 11 · BCA, 30-10-0-0_202-379-18, 18/11/[13]38 (1922). Firar ve ihanet • 397 Hal Hakındi Fetva-i Şerif, Hakimiyec-i MiUiye Gazetesi, 19 Kasım 1922, s. 1. Böylece Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, Vahdettin'in üzerinde kalan son vasfı, yani halifelik vasfın da ondan alarak Abdülmecid Efendi'yi yeni halife şeçmi oldu. Meclisin bu karı İstanbul'dki yabncı ülke elçilik ve temsilciliklerine tebliğ edildi. 19 Vahdettin'in bu dakikadan itibaren Ankar'ı gömensubu bir firari olmaktan başk bir özeliğ zünde har:ıedn kalmışt. 19 T.C. Cumhrbaşknlığ HR. lM., 62/25, 20 Kasım Devlet Arşivle 1922. Başknlığ Osmanlı Arşiv (BOA), 398 o Ayrılk Kitabı Tepkiler Basınd Yaklşı sekiz ay devam edecek olan Lozan Konferası' da, ha yeni başldığ günlerde Vahdettin'in İ stanbul'd ayrılms, ka, muoyunu temsil eden Türk basın tarfınd büyük bir tepkiyle karşılnmt. Öte yandan bazı gazeteler Vahdettin'in firan hak, kında de t aylı bir arştım yapt ı kların ifade ederek ayrıntl bilgi, ler vermektedir. Bu cümleden olarak bir İstanbul gazetesi olan Re, nin, 19 Kasım tarihinde "Vahidettin'in iltcası ve makarr,z hilafetten fi- ı ·: . ~,j . . .. .. . ~ ...:.•\} \J.a; •.>J~L! . ı ji:l \:-J·.,, (J.,~) V" \ \ ~ • ~ • ~ ji: -~ · :ı~ · 1 .,J"ci~ • cr~ • - :: 1 ( • . ; -i =.i .~ • • w • • -· ),.:~; # . .;,J • • • . :. ." :.,._4J.T (JJ\.l ~ ; ~ _ı ~; tS\r '>~J \ "~.\ J .:~ ?.sd~ !J ı _' ı · ·f'.l ~ c - ·~t_, _- .. "Hilafet ve salınt feragat eımyckiş" başlık Tevhid-i Efk!ır gazeresindeki haber. 20 Teşrinsaru 1922, s. 1. Alttaki yazı: "Vahideıtn' kendi kendini nakl ve icla ey/d iğ Malta adsın vali-i umumi Palomr'ın ikametghı olan saray." ı .;, ~ . ;• • •• Firar ve ihanet • 399 raı tahkikat" başlığy hakınd iki gün içerisinde toplanan bilgile- ri okuyucuya sunmaktydı. Gazete Vahdettin'in firaıyl bir ay sonra aktrcğı ilgili Muzaffer Muhiddin'in yakbilgileri yazarken, "güya hürriyet ve haytın tah-ı tehlikede" olduğn ifade ediyordu. Diğer bir ifadeyaslınd hayat ve hürriyetinin tehlikede olmadığ ima le padişhın Vahdettin'in millete hesap vermekten kortuğ ediliyordu. Ayrıca belirtilmekteydi. Gazereye göre bu haldeki padişh cuma sabhı saat ?'de, saryın Malta kapısnd çıkar Yıldz' ebediyen terk laşık 20 etmiş. sarayda saat lO'da anlşım ve saat ll 'e bildrmşt. Gazetenin idasın göre, "Yıldz Saryı'nd yükte hafif pahdğır ne varsa bütün zf-kıymet eş­ 21 ya ve mücevheratla" beraberinde alıp götürmş. Bu şekild alı­ nan değrli eşyalrın oldukça yüksek bir meblağ teşkil etiğn bilson maşın da almyı ihmal etmdiğn ilediren gazete, padişhın ri sü~mektydi. Ancak Topkaı Saryı'ndki mukaddes emanetlere dekunlmaığ da anlşımt. Zira İstanbul' işgalnde sonra alınmş olduğna dikkat çeburadaki emanetlerin muhafaza altın kiliyordu. Padişhın yokluğ mesele Rıfat doğru Paş'y göre, Vahdettin'in firaınd sonra ·mevGazetenin idasın cudiyetleri vatan için zarlı bulunan bazı kişler de memleketi terk Yunan bandırl Esperya vapurunun muhafaetmeye başlmırd: za ve himayesi alnnda Çerkez Ragıp, Ali, Murad, Feyzi, Zeki, Adil, Kasım Mazlum, Mehmed Necded, Talat gibi Hürriyet ve İtilaf Fır­ kasın mensup olmarınd dolayı memlekete "hıyanet etmiş bazı kimseler de dün İstanbul'd savuşmlrdı. Gazete başt Vah20 Muzaffer Muhiddin kaynak göstermese de Renin gazetesindeki yaınl tahkikada ilgili bilgileri birtakım yorum ve görüşle ekleyerek neredeyse aynen 21 Vahdettin'in heraberinden götürdğ iddia edilen mücevherler ve eşyadn Cavid Bey de bahsetmekred ir. Bakınz: Meşrutiy Rıznimes. ahnrılmktd. 586. kıymetli .. , s. 400 • Ayrılk Kitabı "Valıidetn "Valıidetn' Malta'ya Wsıl oldu" başlık haber. Alttaki yazı : Malta'da hayat-i esareti geçircğ Tyne kalesi". Tevhid-i Efkar, 22 Teşrin-sl 1922, s. 2. 1 dettin c;>lmak üzere firar olayrın kaldırğn, rek daha önce saltnı dettin üzerinden ahnmakta olduğn nefretle karşılndğ hatırlmkyd. şimd bildireVah- ise halifeğn 22 - 19 Kasım 1922 Pazar günü, Renin gazetesinde yaınl bu haber üzerinden daha yirmi dört saat geçmeden yeni bir haber daha duylacktı. Buna göre Vahdettin ne halifelikten ne de saltanatİngilter kralın iletilmesini İngilz Fevkalade tan vazgeçmdiğn Komiser Vekili Sir Newili Henderson'dan rica etiğ ileri sürülmekteydi. Sabık padişhın bu ricası Henderson'un Malaya zırhlsnda 22 Renin, 19 Teşrin- Sani, 1922, s. 1. Firar ve Ihanet • 401 sırad vaki olduğ, ayrıc Vahdettin'i ziyarete geldiğ giltere'nin göstermiş olduğ misafirperverliJ<ten dolayı 23 kiline teşkür etiğ de iddialar arsındy. Vahdettin İn~ komiser ve~ 21 Kasım Salı gününden itibaren Vahdettin'in Malta'ya ulaş~ tığ haberleri gazetelerde görülmeye başlycktır. Londra'dan ajnslrı aktrdığ bilgilere göre, dün öğledn sonra Malaya ztrh~ ltsı Malta'ya ulaşmıt. Ancak yolcuarın bugün karaya çıkmas ı beklenmekreydi. Vahdettin Lord Palomr'ın misafiri olarak Tyne kalesinde bir müddet ikamet edcği bildirilmekteydi. 24 İngilz ajnsı verdiğ bu bilgilerde Vahdettin'in "Türkiye Sulcanı" ola~ rak tarif edilmesi, Tevhid ~i Efkar gazetesi tarfınd özellikle be~ lirtilmekteydi. 25 Öte yandan Vahdettin'in ülkesinden ayrılms yabncı basın da ilgiyle takip edilmştr. Firar meselesi, 18 Kasım 1922 günü ulsarı basın en önemli gündem maddeleri arsındy. Assodared Press, 17 Kasım Cuma günü yaınldğ haber ile Vah~ 26 dettin'in İstanbul'd İn gilz himayesiyle ayrıldğn duyrmşt. Bazı gazeteler Halifenin birdenbire saryı ter etiğ, hatta haremin bile kaçış planıd hiçbir şekild haberdar olmadığ şeklind 27 haberleri ön plana çıkarmşt. Bazılr ise Ankara Hükümeti'nin İngilzer, yargılnms için su ltanı teslim etmeleri çağrısnd bu~ 28 lundğ ileri sürmekteydi. Ayrıca halifelik ve saltnı bırak~ madığn yönelik Vahdettin'in ifadeleri de ulsarı basınd çı~ 29 kan haberler arsınd yer almktydı. tarfınd 23 24 25 26 27 28 29 Tevhid-i Ejkar, 20 Teşrin~ sani 1922, s. 1. Vakit, 19 TeşrinSani 1922, s. 1. Tevhid-i Ejkar, 22 Teşrin-sa 1922, s. 2. New Brirain Herald, 17 Kasım 19ZZ, s. 1; La prensa, 18 Kasım Grand Forks Herald. 18 Kasım 1922, s. l. New-York Tribune. 18 Kasım 1922, s. 1. The New York Herald, 18 Kasım 1922, s. l. 1922, s. 2. 402 • Ayrılk Kitabı GREAT.WELCOME EXTND~M ~ ~a;:.j fuc.\tı-'(){li;J: BRAD~'() ..CLEMENCEAi) THE CALEDONIAN-.RECORD u.Ttfrcmo:ı ft. ~1tT.\ " DUl?.'-"Y>ın1WJ~Ot ' CI.U: ~Jr • ~ r"'Jl:Z'RtOCISd $SO,OOO...FIRE; . SULTAN'S FLIGHT ANGERS.TURKS . SUFFERS Ulusarı haberlerden bir örnek: Türkleri öfkelendirdi.", The Caledonian-Record, 18 Kasım 1922, s. L basınd "Sultan'ı çıkan kaçış Öte yandan Ankara Hükümeti'nin Vahdettin' i hain ilan etme30 si de dünya gündeminde yer almışt. Dahsı, kamuoyunda Vah- _ oluşan tepki "Sultan'ı kaçış Türkleri öfkelendirdi" şek­ dettin'e karşı linde manşetir taşınm. Ayrıca Ankara Hükümeti, Vahdettin'in "Tahttan feragat etiğn" ilan etmesi de yine gazetelerin gündemine girmşt. Türkiye gazetelerinde Vahdettin'in stanbul'İ terk etmesiyle ulsarı basınd da görülebililgili yer alan bilgiler bir kısm mekteydi. Bunlar arsınd özellikle İstanbul'd buiunan .İngilz Yüksek Komiserlğ tarfınd yaınl beyanname ve açıklm­ lar ile Ankara Hükümeti'nin basın ve ~janslr yoluyla aptığy açık:. 31 lamalar bulnmaktydı. Türk gazetelerinin ulsarı basma göre çok daha sert ifadeler kulanmsı şüphesiz anlşıbir bir durumdu. Zira Birinci Di.jnya Savşı gibi uzun süren bir harpte, Türkiye'ye karşı savşn İngi­ lizlere Osmanlı sultanı sığna kolay kabul edilir şeylrdn eğild. Hatta henüz bir barış andşmsı irnzalmdığ ve 1 1 Ka30 31 The Washington Tımes, 17 Kasım 1922, s. 2. Habere şu şekild başlık koyulmşr: "Angora Govemment Decides Mohammed Has Betrayed His Country" (Ankara Hükümeti, Muhammed'in [Vahdettin] ülkesine ihanet etiğn karar vermişt.) Ulusarı basınd çıkan haberler için ayrıc bakınz: The Daily Ardmoreite. 19 Kasım 1922, s. 1; Recorder 21 November 1922; Norlıem Wisconsin Adverti- · ser. 24 Kasım 1922, s. 4; The Adair County News, 28 Kasım 1922, s. 3. Firar ve ihanet • 403 sım'da Lozan Konferası' böyle bir şeyin başlyn meişkn yaşnıs üzerinden bir hafta bile geç~ zaten var olan öfkeyi iyice art~ .. tırmş İtiha ve Terakki'nin Maliye Nazır olarak şöhret kazanan Ca~ vid Bey'in Vahdettin'in İstanbul' u terk etiğ gün not defterine yaz~ dığ şu satırl, o günlerde oluşan öfkeyi çok güzel bir şekild özet~ lemektedir: olarak payitahn terk edip git~ "Üstünde hilafet ve saltanat hakı mesi ne büyük zillet. Bir gazetenin deiğ gibi kendisi burada ko~ yunlarım başınd otururken Vahdeddin k.afıyor ... Bugün padi~ şahın kaçnğı.m okuyunca dört sene evvel İ zzet Paş kabinesi mev~ ki'i iktidarda iken şayet beni ve Hayri Efendi'yi kabineden ihraç etmeyecek olursa kendisinin Türkiye'nin son padişhı olacğım ve bunu da arzu etmdiğn söylemiş olduğn hanrldım. Biz kabineden çıkn, İzet Paş d çekildi. Vahdeddin'in mazhr~ı it~ madı olan ne kadar edô.ni ve erfızil varsa birer birer nezaret san~ dalyelerine oturdular. Bitince de Vahdeddin son padişh oldu ve bir cani gibi gizlice, ecnebi süngüleriyle himaye edilerek aln asır~ lık hanedamndan hiçbir ferdin tenezzül etmdiğ surette payith~ nı terk edip gitti. Damrlnı kesecek ve bu güzel şe.hrin hav~ sı içinde son nefesini teslim edecek kadar cesaret gösteremedi. "32 Vahdettin'in İstanbul'd İngilz himayesinde ayrılms sonra~ ki tarihlerde birçok tarışmy yok açmıştr. Birçoklaı olayın ya~ şandığ günlerde niteldrğ şekliy Vahdettin'in firaın bir "hıyanet daha açık bir ifadeyle "vatan hainlğ" olarak nitelendirdi. Kimisi ise Vahdettin'in bu şekild hareket etmesini, Anadolu'daki hareketin İngilzer tarfınd önlenmemesi için bir çözüm olduğ fikrini savundu. Ancak hangi görüş savunulursa savunulsun sonuç açık ve netti: İslam Halifesi Padişh Altınc Mehmed Vahdettin, yağmur ve sisli bir İstanbul sabhınd Malaya adlı İngilz zırhls~ na binerek sessiz sedaız ülkesinden ayrılmşt. 32 Cavid Bey, Meşrutiy Rıznamesi, Cilt: 4, s. 683. 404 • Ayrılk Kitabı EKLER EK 1 Yıldz Bahçelerinde33 Hanedan tarihinin ferdi saltanat bahsine ait son sahifesini millet kapdı ve Vahidettin, kanlı pençesini basarak bu inthabı fuar ile imzaldı. İçinde selefierinden biri ve her erkek gibi ktlıcya mü- · harem dairelerini, nikahlı, uşaklnı, dafaaya mecbur olduğ ağlnı kendisinin ikamete kortuğ bir muhitte bırak kaçan verilecek melun kelimeyi ben yazmaktan utanırm. bu şahs Tahta ilk çıktğ günden İngilz kaput ve kasketini giyrnek zilletini irtikap etiğ güne kadar devam eden devri, Türk milleti alnıda bir siyah leke gibi taşıyckr. Genç Osman, bir çocuktu; fakat bir kışlan soğuk, ratıp duvarlan dibinde parçalanmaktan çekinmedi ve bugün gönlümilide bir şehit hatırsyl yaşr. bir kaçak değil, Dün son hadiseden mülhem olarak Yıldz Saryı'n görmek arYalnız, üç senelik saltnıd bütün milleti zusuyla uyanmışt. kan içinde boğmay çalışn zatimin pusu kurdğ bu yer, şimd kuvvetli bir muhafaza altınd idi. OradJn geçmek için yalnız Val<it'in seyahı olmak kafi bir pasaport değil. Kalktım, lazım gelen birkaç zatı gördükten sonra, icap eden müsaadeyi aldım. Kaplı, gamlı çiyoruz. Bir 33 Caddesi'nin bulvarın tarfı Mızka-i ge-Hümaylin Vakit gazetesinde "Seyyah" imzas ı ~la yaınlmştr. Vahdettin'in firahemen sonraSaryı'n Yıldz ziyaret eden yazar, saray içerisinde bir mikFirar olayı üıerin yapıln bu ziyaret, yazrın Yıldz Saryı'n tar dolaşmıtr. farklı bir gözle seyrtıni yol açmıştr. Saray, binalar ve Yıldz'n yazar üıe­ rinde nasıl bir tesir açık uyndrğ bir görülebicğ şekild bu makale, aynı zamanda toplum nezdinde padişhın İstanbu l 'dan ayrılms olayın yansımalr da göstermektedir. 'Yıldz Bahçelerinde", Vakit, 20 TeşrinSani 1922, s. 3. Bu rında yazı, tarfı bir hava altınd Yıldz Hamidiye Camii diğer Firar ve lhanet • 405 dairesiyle başlyn rilen izin kağıdm son büklümden sonra cebimi yoklaıp bana ve~ çıkardm. Yol ince ve ıslak bir kumla örtülü. Her adım oluyor... Muhafız dairesinin kapısnd kolu nişalı geldi ve ne istedğm sordu. Kendisine muhafız kumandı ismini verdim. Fakat o: hasıl hafif bir gıcrt biri koşup - Şimd her şey değişt. Yeni gelenleri henüz Hele buyurun da içeriden sorun. iktifa etti ve biraz kirlenmş bina teşkil eden bu daireye methalden giriliyor. Cevabıyl varlı o muzların sıkt. iki yağmurdn yeşil taElnrı katlı Beyaz yağlı fakat çok tefrualı set set yükseldiğ beyin tanımyoruz. boya du~ bir bir fakat pek mufassal döşem li bir salona aldır. Bir Beni, az ışkl dakika sonra da muhafız beyin odasın idim. İnce, narin yapıl muhatbı, omuzlarındki mesuliyetin ağırln vic danı terazi~ sinde tarmış zer~ta has bir nazarla beni süzdü. Sonra bir :zabit ça~ ğırak yanım verdi Mermer merdivenlerin parlak ve damar damar katlrınd inerek sağ saptık, burada birçok yollar, muhtelif dönemeçler teşkil ediyordu. İleriy doğru uzanan bir yol, saray hadernesinin kalbı dairelerini çerçeveliyor. bir suri andır de~ Biraz daha ilerleyince yüksek fakat tırlsz m ir perçinii duvarlarla k a rş ılaştk. Solda geniş kavisli bir kapı ve iki tarfınd nöbetçi kulübeleri göze çarpıyo. Bir kath, yavan bir bina panjurlan ile dargın veabas uzanıyord. silsilesi de kaplı Rehberim: - Harem dairesi! Dedi. Başım kaldırm, beyaz boyalı kafesleri ta yukarıl ka~ dar bütün pencereleri kaplayan bu binada yalçın ve kısanç bir ifa~ de vardı. Bütün dikkatirole baktığm halde bu kafeslerin a rk as ında bir hareket bir hayal fark edemedim. Bina o kadar yüksek ve kafes~ ler o kadar sık idi. .. 406 • Ayrılk Kitabı Sağci büyük ve yine beyaz oyalıb panjurlar sık sık kaplı ve kapılr argın.d lı bir yol, çiçekli bir bahçe var. Kızl aprklı,y danlrı çervldiğ sarı kum döşemli bir köş yükseliyor. Yine Ortada muntazam tarhismini bilmedğ fibir yoldan yürüyoruz. Rehberim: - Tablakarlar dairesi ve matbah. Diye haber verdi. azimet ve htişamın görünce duaklrım Bu matbhın ve karilerimin tahmin edcği bir kelime ihtyarsızc ağzımdn fazla süren bir matbhı küldü. Evet bu cephesi yüz adımn Buradan itibaren muntazam bir koru ve yine o s urt andır var silsilesi devam ediyor, arada sırad ağçlıkrn arsınd ferrid ve bi't-tabi süslü bir bina, yeşil yaşınğd sıyrlak küyor ve sonra utanmış gibi tekrar yüksek bir arksınd ağcın yıp oluyordu. Konuşark var mı. rar edilğn Muhatbım .. Yalnız Duvarlın kısld dö... dumüte- · gözüka- ilerliyoruz. Mevzumuzu söylemeye bilmem hacet armızd sık sık nasıl, nereden gibi sorgulaın teksöyleyeyim yeter. · ta üstüne kurlmş "bu nedir?" gibi baktım. bir köşün 1 önüne gelmiştk. - Cihannüma Kasrı! Dedi. Evet adı üstünde bir yer. Fakat keş bir de pencereleri halkın, milletin kalbine açıln bir "kıblenüma kasrı" yaptılmş ölsa idi. .. O zaman burası bir zılet muhiti olmaktan belki kurtulurdu. . Cihannüma Kasrı, şaned yavrulı, di boğazlrı, Marm'yı bekçileri ve meurlaı daha ziyade bir güvercin yuvası imş ve şimayklrı altın alan bu yerde güvercinterin yaşıormu. Sokak ortalar).llda ve memleket uğrnda öğüşmd şehitlrn anlrı, karı l arı sürünürken, demek burada, bu koca kaüç beş uşak "tetkik-i menazır" ile meşgulü. Buradan birkaç dakilı mesafe daha yürüdükten sonra meş- Firar ve ihanet • 407 hur havuzla karşılt. Bunun şeklin tayin etmek için hendeseilin halde ifade edecek bir kelibütün tariflerini zihnimden geçirdğm . Gah daralan gah genişly ve her inhinada başk me bulamdı bir körfez, başk bir kavi, koyu gölgeli yeni bir yuvası şk peyda hemen zamanla bir seviyede idi. Sath - ı mevsieden bu su parçsı, mukadder bir alın gibi kırşmt. min sert rüzgalıy Kıylard bir ailenin hanbilecğ derecede sağlm ve büyükçe birtakım binacıklr vardı. Buralı galiba yüzen ördeklerin yuvası olacak. Hele meşhur kuğ, cidden pek güzel ve muhteş bir hayzaman o, yüz metvan, sonra pek munis de. Biz sahile yaklştığİm reden fazla bir uzaklıt idi. Bizi görür görmez süratle yüzerek geldi. Şüphesiz yiyecek bir şey arıyodu. Karam, yaldız boyunu meztn bir gibi büklmşt. Kabariyeti, kafuru, kantlrıd su istifham işaret damlrı parıldyou. Kan rengindeki gasın üzerinde ve gözlerinin etrafınd kudret elinin çektiğ parlak sürmeler halknıyordu. Çit Kası, Karşıd topuzlanyla İnemu' mükedder yığn teşkil merasim dairesi kaplı kapılr sahlrın çıplak ve mücrim havsı ediyordu. ve mühürlü içinde birer Harem dairesini kuşatn sur tam bir dairedir ve devri için tam bir saatten fazla bir zamana ihtiyaç gösteriyor. İsimlern rehberiikinci ve üçüncü derecede birtakım binalar ve min de bilmedğ köşlerdn sonra tekrar hareket etiğmz noktaya geldik. Mabeyin mensubininin dair~len cerelere daylı me'yQ.s siyah ağİr kuların kırmz fesleriyle garip bir manzara teşkil lambalar yanır ve penda içerilerine alan ediyorlaı. Dönüyorum ... Hayalimde gümş kollu billur avizelerin, sorguçlu şamdnlrı ürpediğ ve renkli fıskiyelrn çağıld divarıhnel, misk ve anber kokan buhrdanlı sıralndğ halverkularımd şefa, ipek peştamlı rakkaselerin Ierin manzrsı, a'sbı kamçılyn çalknış ve altın zillerin şehvt kahlrı var. Fakat niçin? Kimin için? Bu zevk, hangi yorgunlğ, hangi hakın karşılğd? Seyy ah 408 • Ayrılk Kitabı EK2 Padişh Vahidettin'in bir İngilz terketmesi üzerine yaınl an gemisiyle İstanbul' beyanname sureti, (BCA), 30-10-0-0/202-379-10, 17 Kasım 1922. Türkiye Büyük Millet Meclisi Riyaseti Kalem-i Mahsus Müdüriyeti 17 Kasım 1338 Hey'et-i Vekile Riyasetine Harington'tan şimd aldığm ·mektubun ve melfuf beyannamenin suretleri ber veeh-i ztr arz ediyorum. Beyannamenin ajanslar vasıtyl Avrupa'ya da tebliğ edilmş olduğn bi't-tetkik anld ı­ ğ ın da arz ederim. Mektup Sureti le Zat-ı bir İngilz çok elfaz-ı Bir nüshaı Şahne leftiğm resmi beyannarnede söylendiğ vecihkendisini İngilter' ztr-i himayesine vaz' ederek sefine-i harbiyesiyle İstanbul'd müfarakat etmişr. Biiihtiramiye. 17-11-1922. H:yigngton Beyanname Resmen beyan olunur ki Zat-ı Şahne vaz'iyet-i hazır neticesinde hürriyet ve haytın tehlikede gördüğne bütün İslamrın halifesi sıfaty l a İngilz himayesini ve aynı zamanda İstanbul'd başk bir yere naklini talep etmiş r. Zat-ı Şahne'i arzusu bu sabal:i ifa olunmştr. Türkiye'deki İngilz kuvvetlerinin Baş Kumandanı General Sir Charles Harington Zat-ı Şahne'y i almaya gideharp sefinesine kadar kendisine refakat etmiş ve Zatrek bir İngilz ı Şahne vapurda Babr-ı Seftd Filosu Umum Kumandı Amiral Sir De Brook tarfınd istikbal edilmştr. İngilter Fevkalade KoŞahne'y i sefinede ziyaret · miseri Vekili Sir Newill Henderson Zat-ı ederek Kral Beşinc George'a bildirilmek üzere arzulın sormuşt. Firar ve ihanet • 409 Beraber giden şunlardı: Ser~katn Ömer Yaver Paş, Hadaka Kumandı Kaymakam Zeki Bey, Esvapçıbş Küçük İbrahim Bey, Berbaşı Mahmud Bey, Secadibşı İbrahim Bey, Musahib~ sa~ nt Mazhar Ağa, Musabi~ Salis Hayrettin Ağa, Ser Tabib Reşad Paş, Vahdeddin'in oğlu Ertuğl Efendi. 18.1 1.[13]38. 410 • Aynı tk Kitabı .· ~ ... , ,, ,/ •·ı ... · .. · <:), } \" f.t-' . ' ' '<'.:'( \11 ~ "· ; ): . <":~' . ... , - 1. . Firarve ihanet • 4ll EK3 Vahdettin'in İ stanbul'd firar etmesi sonraı Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal tarfınd Vekiller Heyetine gönderilen yazı, BCA, 30-10-0-01202-379-6, 19 Kasım 1922. Türkiye Büyük Miller Meclisi Riyaseti Zabıt ve Kavanin Müdüriyeti 19,11,[1]338 Baş Kitabeti Hey'et,i Vekile Riyaset-i Celilesine ı, İngilzer himayesine tevdi',i nefs ederek bir İngilz gemi, si ile makar ve mak,ı hilafetten firai eden Vahideddin Efendi su, retleri merbut feteva-i şerif mucibince hal'i Türkiye Büyük Millet içtmaın beMeclisi'nin 18,11,[13]38 tarihinde münakid 140'ınc şinc eelsesinde müttefikan kabul edilmş ve aynı celsede icra kıl, nan intiliahat neticesinde mak-ı mual,yı hilafete Abdülmecid bin Abdülaziz hazretlerinin intihap kılnmş olduğn arz eylerim. 2- Keyfiyer ile arz edilmştr. 3- Netice-i ve Türkiye ha lkına Hilafet-penahiye suret,i melfuf telgrafname Zat-ı inthabı -ib la ğ huyrlmas hükümetin bil-umuro şuabt ın rica ederim. idaresine van,ı 4, Emr-i intihap meclisçe bütün alem-i islam'a bir beyanna, me ile tebliğ edilmek tab'i olduğna işbu beyannamenin Şer'iy­ ye Vekaletince hemen ihzar ve Heyet,i Vekilece ba'de't-tasvib meclisin dahi nazr,ı tasvibine hera-yı arz müsareaten mak-ı ri, yasete takdimini temenni eylerim. merasirnin suret,i tatbiki hakınd 5- İstanbul'dki riyasetçe maruzatta buinlacktır efendim. Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal Kalem-i Mahsus, fl 19/1 1/[1]338 ayrıc di- 412 • Ayrılk Ki t abı - ., -t ,;.~ 1 .•- --!'_, - o "'."''( " · \\.( "· ~ .~ _.. ; ::-- ~:3'7 1 \._.. • J'~· · .s~- :.,.i: 'f..ı~· ·jo3oı 1 o ı ,~ ı ~ }' • )!'ı:- : • t\'~1 flı) ı. l; ~ l ı !tl ul'dan firar etmesi so n ras ı Vahdettin'in İ smnb Türkiye Bilyük Millet Meclisi Reisi Mustafa.Kemal tarf Vekiller Heyerine gönderilen yazı ın dan Firar ve Ihanet • 413 EK4 Vahidettin'in ailesinin gitmek arzusunda olduğna Hüseyin Rauf Bey'in yazıs. BCA, 30,1o,o,o 1202,379,29, 31 Aralık dair 1922. Türkiye 'Büyük Millet Mec~is İcra Vekilieri Hey'eti Riyaseti Kalem-i Mahsus Müdüriyeti Dersaadet'te Adnan Bey Efendi'ye 31-12-[1]38 Hasan Bey Efendi Vahideddm'in ailesinin azimet arzusunda nam-i alinize olarak tebliğ etti. Kendileri tarfınd doğruan doğruya size vak'i olacak müractlın is'afı münasiptir efendim. bulndkarı İcra Vekilleri Hey'eti Reisi Hüseyin Rauf 414 o Ayrılk . Kitabı . ,.ın PVahidemn a'ı l esin gitmek arzusunda o ,. Hüseyin Rauf Bey ın yaz ı sı . l duğna daı r Firar ve lhanet • 415 Vahidettin