Editor:
---
-.
Emine Gursoy Naskal i
Ayrılk
Kitabı
EMİN
Editör
GÜRSOY NASKLİ
KiTABEVi
KiTABEVi • 759
Ayrılk
Kitabı
Editör
Emine Gürsoy Naskali
Kapak Tasrım
OnurSönmez
Dizgillç Düzen
HülyaA.şun
Baskı-
Cilt
Çalış
Ofset
Davutpş
Caddesi No:8
T pkaıo
- İstanbul
$ertifika No: 12107
1. Baslo l l 00 Adet
İstanbul,
2020
ISBN 978-605-7819-30-7
1
T.C.
Kültür ve Turizm Baknlığ
Serti.fika No: 16450
Online Satış
www.kitabeviyayinlari.com
©Bütün yaın
gösterilerek
alınr
dışuia,
haklrı
" KİTABEV
tanım
Yayınl"
ve
yaınem
amcıyl
yazıl
arştım
aittir. Kaynak
için· yapılck
izni olmaksızn
kopya edilemez, elekrronik ve mekanik yolla çoğalcımz,
yımJanz
ve dağıulmz.
KiTABEVi
Yerebaran Caddesi. No: 33/6 Cağlou-İSTANBUL
Tei:{0212) 512 43 28 • Faks:(0212) 527 1116
kısa
hiçbir şekild
ya-
Firar ve İhanet
Kıskacnd
Vahdettin'in Ülkeden Ayrılmas
Bir Olay:
Ali Okumş*
" ... Valıdein
son padişh
oldu ve bir cani
gibi gizlice, ecnebi süngüleriyle himaye edil~
rek altı asırlk
hanedamndan hiçbir ferclin te~
nezz.ül etmdiğ
surette payith
. tın
terk edip
gitti. Damrlnı
kesecek ve bu güzel şehrin
havsı
içinde son nefesini teslim edecek ka~
dar cesaret gösteremedi. ,ı
18 Kasım
1922 Cumartesi sabhı
gazete manşetlrid
ner~
deyse hep aynı
haber yer atmkydı:
Osmanlı
Devleti'nin son pa~
dişahı
Mehmed Vahdettin İstanbul'd
firar etmiş,
İngilzer
hi~
mayesinde ve Malaya zırhlsya
Malta adsın
doğru
yola koyul~
muşt.
Ajanslrı
aktrdığ
bilgilere göre Vahdettin İstanbul'd
hürriyet ve haytın
tehlikede görmekteydi. Kendi açıklms
ise
"esba~ı
irısanye
göre" yani insani gerekçelere dayanarak vatnı
terk etmek mecbutiyetinde kaldığ
şeklindy.
*
Ar ş . Gör. Ali Okumş,
Bilecik Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih
Bölümü, Bilecik. ali.okumus@bilecik.edu.tr
Cavid Bey, Meşrutiy
Ruznamesi, Cilt: 4, Yayma Hazırlyn:
Hasan Babacan, Servet Avşar,
Türk Tarih Kurumu Yayınlr,
Ankara 2015, s. 683.
386 • Ayrılk
Kitabı
Halbuki Vahdettin, Osmanlı
tarihinin en buhranlı,
sıkntl
ve
baş
gören ve yaşn
tek padişhtı.
Bu durum
zor günlerini baştn
onu daha daynıkl
ve güçlü bir hükümdar yapmak yerine ves~
li, karsız
ve ürkek hale getirmş.
14 Ocak 1861'de Dolmabahçe
dünyaya gözlerini
Saryı'nd
Ne var ki birkaç ay sonra basın
kaybederek yetim kal~
caktı.
Altı
kardeşin
en küçğ
olması
nedeniyle l:lZun süre padişh~
lık
makınd
oturahilecğ
ihtimali aklın
ucundan bile geçm~
mişt.
Muhtemelen bundan dolayı
devlet idare edecek bir hükm~
2
dar ğitmnde
de geçirlmşt.
açmışt.
Daha aytınh
indrlmş
ve şüpheli
kisi henüz geçmişkn,
Abdülaziz tahttan
bir şekild
ölmüşt.
Bu hadisenin saraydaki et~
çok kısa
bir süre hükmdarlı
yapan diğer
Murad da tahttan indtlmş
ve IL Abdülhamid ik~
Kanu~i
Esasi, Meşrutiy
derken Osmanlı
R1:1s
sonraıd
Rus ordulaı
İstanbul
kapıln
da~
Beşinc ağbeyi
ticları
büyük ağbeyi
bahrınd
başlmıt.
yaşnmı, Sv
yanmışt.
Bir süre sarayda sükılnet
idaresi 31 Mart ihtilaliyle noktalmış.
ve Terakki Hükümeti iktdarın
let Trablusgarp ve nihayet hazırlks
bi'ne sürkleimşt.
hayt
da IL Abdülharnid'in
Mehmed Reşad
ve İtiha
, Savşlnı
müteakip dev~
bir şekild
Birinci Dünya Har~
Balkn
ı yaşns
Savş
devam ederken Vahdettin'in ağbeyi
di'nin ani vefatı
onu hükmdarlı
koltuğna
tırack.
Nitekim Birinci Dünya Savşı'n
Yusfİzetin
Efen~
bir adun daha yaklş~
sonuna doğru
Meh~
Musa Kazım
Efendi (1858-1920), Vahdettin'in padişh
olduktan kısa
bir süre
deiğn
rivayet etmektedir: "Ben bu makam için /uızran
sonra kendisine şöyle
madı.
Çocuklğmdan
beri vücutçı
rahtsı~
olduğına
layı
tahsil edemedim. Sinnim kemale erdi, dünyada bir emelim kalmıu.
Birader/e hangimizin ewelgidecelimit malum olmadığn
bu makama intizarda delildim. Fakat takdir-i ilahi ile
teveccüh etti, bu ağır
vazifeyi deruhte eyledim. Şaşmı
bir haldeyim, bana dua ediniz." lbnülemin Mahmud Kemal İnal,
Osmanlı
Devrinde Son Sadrazam/ar, Ma·
arif Matbsı,
İstanbul940,
s. 2095-2096.
_
Firar ve lhanet • 387
med Reşad'ın
da ölmesi üzerine 4 Temmuz 1918 tarihinde tahta çı~
kan Vahdettin3 , her yönüyle bir harabeye dönen Osmanlı
Devl~
ti'nin so~
padişhı
olacğınd
elbette habersizdi.
Bütün bu yaşnlr,
Osmanlı
başkenti
ve sarylınd
doğan,
büyüyen ve yetişn
Vahdettin'i tecrübeli bir devlet adarnma dönüş~
türmeyi başrmıt.
Birinci Dünya Savşı
Osmanlı
Devleti'nin
tarihe kanşmsıyl
sonuçlaırke,
Son padişh
Vahdettin de 17
Kasım
1922 Cuma sabhı,
tan yeri ağrıken
bir İngilz
zırhlsya
vatnıd
ayrılp,
İngilzer
himayesine sığnmşt.
Her ne kadar 17 Kasım'd
ülkesini terk etse de Vahdettin'in il~
çok daha öncesine dayanmaktaydi. Tespit edilb~
ği kadrıyl
30 Temmuz 1919 ve 4 Ekim 1920 tarihlerinde Damat
4
İstanbul'dki
İngilz
Yüksek Komiserlğ
ile kendisi ve
Ferid Paş
Vahdettin'in iltcarı
hakınd
görüşmel
yapmışt.
Komiserlik,
Londra'dan görüş
sorduktan sonra Damat Ferid'e, böyle bir mecbu~
riyet ortaya çıktğnda
yardım
edebilecekleri konusunda teminat
tica aryışl
vermişt.
Bizzat Vahdettin'in de İngilzer
görüşmeld
bulndğ
bi~
linmektedir. Söz gelimi 1920 yıln
başlrınd
Anadolu'daki Ku~
va~
yı Milliye destekçilerinin bir hükümet darbesiyle kendisini tah~
tan uzaklştırmnd
endiş
duyarak birtakım
tedbirler almış,
ayrıc
İngilzer
görüşek
yardım
talep etmiş.
Benzer şekild
4
Ekim 1920'de İstanbul'dki
İngilz
Yüksek Komiserlğ
vasıtyl
İstanbul'd
ayrılms
için İngilzer
yardımn
istemş.
İngilz
Dışiler
Baknlığ
kaçınlmz
bir durumun ortaya çıkmas
halinde
3
4
Altmış
yaşın
yakın
hükmdarlı
koltuğna
oturan Vahdettin' in, genç görünebilmek için teamüle aykır
olmasın
aldınş
etmeden saklın
uzatmdığ
ve bı~
yık
bıraktğ
rivayet edilmektedir.!. M. Kemal İnal,
Son Sadra:{amlar .. . , s. 2102.
Mediha Sultan ile evlenerek hanedı
damı
olan
Vahdettin'in kız kardeşi
Ferid Paş,
Vahdettin'den iki ay kadar önce (21 Eylül 1922) İstanbul'd
kalmayı tehlikeli görerek ailesiyle birlikte Fransa'ya gitti ve Nice'e şehrin
yerlşti.
İstanbul'
işgalden
kurtaıldğ6
Ekim 1923 günü aynı
şehird
vefat etti. Cevdet Küçük, "Damad Ferid Paş
(1853-1923)", DİA,
Cilt:8, lstanbull993, 436439.
388 • Ayrılk
Kitabı
Vahdettin'in talebine ret cevabın
vermeyeceklerini belirtmş.
Bu
ve benzeri görüşmel
Mart 1921, Ağusto
1921 ve Eylüll922 ta~
rililerinde de gerçk
l eşmit
i. Görüşmelin
tamınd
İngilze
r,
Vahdettin'in bu tür yardım
taleplerine olumlu yaklştrı
görül~
5
mekteydi.
himayesinde firar etmeye 6
Vahdettin ülkesinden İngilzer
Kasım
1922 tarihinde Sir Horace Rumbold6 ile yaptığ
görüşme
sonraıd
karar vermişt.
Zira 1 Kasım
1922'de BüyükMillet Mec~
lisi saltnı
kaldı.rm
karı
almışt.
Böylece Ankara Hükümeti
nezdinde Vahdettin'in padişhğı
düşm
ve üzerinde sadece Hali~
felik vasfı
kalmışt.
Bu durumun Vahdettin açısnd
son derece ra~
hatsız
edici olduğ
açıkt.
6 Kasım
günü Rumbold ile üç saati aşk ın
bir süre görüşen
Vahdettin, Anakara Hükümeti'nin illegal olduğ
nu savunmş
ve şahsi
erıniyt
ön planda tumş.
Bu görüşme~
nin ardın
hem İngilzer
tarfınd
Vahdettin'in İstanbul'd
uzaklştmsı
için haz ırl ıklar
başlnmı
hem de Vahdettin ge~
rekli hazırlk
yapmaya girşmt.
Lozan görüşmelin
katılm
için Türkiye'den ayrıln
Rum~·
bold yerine General Charles Harington'u (1872-1940) bırakmşt.
Başınd
beri Vahdettin'in firaın
destek veren İngil
z l er, ond~L
ra'dan aldıkr
emirler doğrultsna
&areket ediyorlaı.
Vahdet~
tin ise ne S!lffiY içinde ne de dışna
planıd
kimseye bahsetm~
meye özen gösteriyordu.
Plan hazıriLkl
esnaıd
yapıln
görüşme
ler
önce İngilzce
bilen ve hanedanla akrblığ
bulunan Mehmed Ali Bey arcılk
etmiş.
Bu görevi daha sonra Kaymakam Zeki Bey devralmışt.
dımlar
karşılğnd
İngilzer
konaklama ve yem~iç
giderl~
5
Metin Hülagü, Yurtsuz İmparw
Gizli Belgelerinde Vahdettin ve
2008, s. 68-79.
Rumbold (1869-1941), İngilz
baş
murahsı
Lord Cunon'un Lozan müzakere·
lerini terk etmesiyle kesilen görüşmelin,
23 Nisan 1923'te başlyn
ikinci evresine Ingiliz baş delegesi olarak görev yapcktır.
Ali Naci Karacan, Lozan
Konferası
ve İsmet
Paş,
Maarif Matbsı,
İstanbul1943,
s. 233.
Osmanlı
6
Vahdettin, İngilz
Yar~
Hanedı,
Tımaş
Yayınlr,
İs tanbul
Firar ve İhanet
• 389
nin Vahdettin'in tarfınd
ma yeri ve kaçış
planı
karşıly~cğ
taahhüt edilmşt.
Bulş,
için yapıln
son bir görüşmed
Harington,
padişhın
İstanbul'd
bir an önce ayrılmk
istemesi halinde o ak,
şam
kendisini götürmeye hazır
olduğn
bildirdi. Ancak bunun uy,
gulanabihnesi için Vahdettin'in iltica talep etiğn
dair yazıl
bir
7
müractın
. olması
gerktiğn
ifade etmiş.
Şüphe
yok ki İngilter
kendisini diplomatik açıdn
garanti al,
tma alinak istiyor ve dünya kamuoyuna Osmanlı
Halifesini kaçır,
mış
gibi görünmek istemiyordu. Bu şekild
bir töhmet altınd
kal,
mak, her şeydn
önce Hindistan müstemlekesindeki Müslüman
topluma karşı
İngilter'y
zor durumda bırakild.
Ancak ellerin,
de Vahdettin tarfınd
iltica talep etiğn
yönelik yazdı
bir mü,
racaat olursa bu, birçok açıdn
işlern
yarcktı.
N ite.kim Vahdettin,
mektubu İstanbul'
ayrılmdn
Haı:ingto'
göndermişt.
talep etiğn
dair iki
bir gün önce yani 16 Kasım'd
Mektupta şu ifadeler yer alıyordu:
sığnma
satırlk
"Mabeyn,i Hümayun,i Mülükane
Serkurenabk Dairesi
Dersaadet ݧgal
Ordulaı
Cen[er]al Harington Cenablrı
Ba§kumndı
1suınbl'
da haytım
tehlikede gördüğmen
himesine iltica ve bir an evvel İsuınbl'
mi uılep
ederim efendim.
Fi 16 Teşrin,
İngilter
Devleti fe,
dan mahall,i ahara nakli,
Sani sene 1922
Halife,i Müslimin
Mehmed Vahdettin" 8
Savşı
ile İlgi
İngilt
Belgeleri, Çeviren: Cemal
Gotthard Jaeschke, Kurtlş
Köprülü, Türk Tarih Kurumu Yaymlrı,
Ankara 2011, s. 250-252; M. Hülagü,
Yımsuz
lmparator Valueıtin
... , s. 80-92.
8
M. Hülagü, Yımstzİparo
Vahdettin ... , s. 95;
390
o Ayrılk
Kitabı
İstanbul'd
haytın
tehlikede gören padişh,
bu tehlikeyi 30
Ekim'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kendisini hain ilan et,
mesi9 ve hemen arksınd
gazeteci Ali Kemal Bey'in İzmit'e
linç
edilmsıo
olayrınd
hareketle kamuoyunda kendisine karŞı
olu,
şan
nefrete daynırmkt.
Hatta o tarihlerde Diyarbkı
Mil,
Şükr
Bey (Aydınağ.
1883,1935) Vahdettin'in taş,
lervekili Hacı
lanmsı"
teklif etmiş,
Rıza
Nur (1878,1942) ise Vahdettin'in An,
kara'ya getirilerek mahkeme huzuruna çıkartlp
yargı
l anmsı
ta,
11
lep etmiş.
1
Vahdettin'in
gemileri yaktığ
ve geri dönülmez bir yola
girdğ
muhaktı.
Yukarıdi
mektubu Harington1a gönderdikten
Sary
ı'ndaki
son gecesini hangi düşnce,
sonra Vahdettin'in, Yıldz
lerle geçirdğn
bilmeye imkan yoktur. Ancak dışarn
sakin gö,
rünen saray, ertesi gün altı
yüz yıl boyunca süren koca bir devrin ve
impartoluğn
kapnış
şahit
olacktı.
Vahdettin'in İstan,
bul'dan ayrıldğ
günlerde yaşnlrı
sıcağ
sıcağn
· kalem
alan
Muzaffer Muhiddin özetle ve günümüz Türkçesiyle o gün ve sonra,
sındak
i olayrı
şöyle
artık
Vahdettin, firar karın
ve Baş
ve sertahip Reşad
ce gizli ve uzun görüşm~led
Vahdettin'in.büyük bir hazırlkt
9
10
11
12
12
aktrmdı
Mabeyrıci
:
verdikten sonra Kaymakam Zeki Bey
Yaver Paşld
hemen her ge,
bulnmay~
başldı.
Saray muhitinde,
bulndğa
başk
bir şey
tah,
M. Kemal ve MiUI Mücadele, Ya/anlar, Yanlış/r
:
Turgut Özakman, Valıidetn,
Yuıtmaclr,
Bilgi Yayınevi,
Ankara 1998, s. 52,55.
Milli Mücadele aleyhinde yazılr
kaleme almsıy
canır
Sabah gazetesinin
başmuhri
Ali Kemal Bey, İstanbul'd
tuklarımş
ve hükümet tarfınd
Ankara'ya sevk edilmesi istenlm
işt.
Bu amaçla Saklı
Nurettin Paş'y
(1873,1932) teslim edilmşt.
Ancak Saklı
Nurettin Paş'nı
emriyle ve
onun admlrı
tarfınd
6 Kasım
l922'de İzmit'e
linç edilerek öldürmşt.
Ali Kemal, Ömrum, Yayın
Hazırlyn:
Zeki Kuneralp, !SIS Yayınlr,
Istanbul
1985 s. 180,189.
T. Özakman, Vahidettin, M . Kemal ve MiUi' Miicadele ... , s. 56, Dipnot: 155.
Kitap için bakınz:
Muzaffer Muhiddin, Vahidüddin'in İhanetir
ve Firan, Mat,
baa,i Amire, İstanbul
2 Kanunuevvel 1338/2 Aralık
1922.
Firar ve ihanet • 391
min edilemiyordu. Harem dairesinde derin bir tesir vardı.
Yalnız
zevceleri ve ktzı
Vahdettin'in bir seyahate hazırlndğ
bilyor~
dı.
Cuma selamığnd
önce firar edilmesine karar verilerek saraybildirildi.
daki dokuz kişye
Bunlar arsınd
Vahdettin'in küçük oğlu
Ertuğl
da bulunPaş,
Kaymakam Zeki, ikinci musahip Mazhar Ağa,
üçüncü musahip Hayreddin Ağa,
esvapçı-bş
İbrahim
ve
her-başı
Mahmud Efendiler de Vahdettin'e yolculuk esnaıd
eşlik
edecekti.
maktydı.
AyrıcaYve
Vahdettin, Kaymakam Zeki, Yaver Raşid,
saryın
Malta cihetindeki odalrın
birinde cuma günkü firar için bazı
projeler müzakere ediyorlaı:
İdarelin
yetecek miktarda mücevherat ve
kıymetli
alınms eşya
karlştıd.
Cuma günü Harrington, Vahdettin'i kendi otomobiliyle götürecekti.
17 Kasım
Günü
Perşmb'yi
euroaya bağlyn
gece Vahdettin geç vakte kadar
uymadı.
Nişanl,
elbiseleri ile bazı
hususi mektupları
büyük bavullara yerlştid.
Vahdettin ilk doğu
gün gibi soğuk,
yağ
murlu, siyah bir günde firar için şafğı
bekliyordu. Beraberinde gi~eck
kişler,
harem dairelerinden mücevherat ve nakit para ile lüalarak bavullara yerlştid
ve her şeyi
hazır
ederek
zumlu eşyaı
birkaç saat uyumak üzere yatak odalrın
çıktlar.
Bu sırad
Vahdettin de bir şezlong
üzerine uzanarak uyudu. Sarayda derin bir sükunet vardı.
Her şey
eskisi gibi idi. Yalnız
haremde uyumayan dört
kadın
ve bir genç sarylı
vardı.
Vahdettin bir iki saat uyuduktan
sonra uyandı.
Pencereyi açarak ağrn
tan yerini yüzündeki meşum
tebessümle seyretti. Çok geçmeden dokuz firari, Vahdettin'in
etrafınd
toplandır.
Beş
otomobilin hazır
olduğn
haber alan
Vahdettin, Ertuğl'n
elinden tutarak harerne girdi. On dakika
kadar zevceleriyle veda ettikten sonra süratle ve telaşSLZ
pısna
gitti.
Malta ka-
392 •
Ayrılk
Kitabı
Malta kapıs,
saryın
Malta kasrın
açıln
metruk bir yerinde,
cephaneliklerine açıln
bu kapıdn
firar etmek daha ko,
dir. İngilz
lay ve mümkündü. Otomobiller ve General Harington, bu kapıd
Altınc
Mehmed'i bekliyordu. Bavullar, otomobillere yerl~ştid
ve Vahdettin, Kaymakam Zeki, oğlu
Ertuğl
otomobile bindi.
hatın
takiben Daimabahçe Sa,
Otomobiller son süratle Beşikta
rayı'n
ilerledi.
bir kapıdn
girerek 15 dakika istira,
Firariler, saraya kantlı
har ettiler. Vahdettin'in arksınd
koyu siyah bir yağmurlk,
ba,
şında
fes ve üstünde sade, sivil bir elbise vardı.
General Haring,
ton'un refakatinde Malaya z ırhlsna
girerek Akdeniz Filosı.
Ge,
nel Komutanı
Amiral Sir De Brook tarfınd
kabul edildi. İngi,
liz Fevkalade Korniser Vekili Sir Newill Henderson da vapurda
padişhı
ziyaret etmiş,
İngilter
Kralı
George'a tebliğ
etmek üzere
ne gibi bir arzusu olduğn
sorduktan sonra zırhl
Malta'ya doğru
hareket etmiş.
ıJ
Firann Anlaşıms
Aynı
gün İstanbul'd,
reni için maiyet bölüğ
cuma günü olması
hasebiyle selamık
tö,
selamığ
özel resmi elbiselerini giynm
iş ve
Selamığn
erken icra edrlebilmesi ihtimaliyle Beşik,
merkez kumandı
Miralay Abdurrahman Nafiz ve yardımcs
ı Ferhad Beyler o güne özel örılem
l er a lmı ştı.
Saray erkanı,
sonra merasime hazı
rl anmış
fakat Vahdettin'in saryd~
haber alarak telaş
etmişlrd.
hazırlnmşt.
taş
Binbaş
uyandıkt
bulnmadığ
Firar haberi. derhal ortaya çıkmşt.
Bunun üzerine Beşikta
Merkez Memuru Mehmed Bey'e haber verildi.. O sırad
Şişl'de
bu,
lunan Polis Müdürü Vekili Sadi Bey firar meselesinden haberdar
edilmşt.
Vali Vekili Esad, Abdurrahman Nafiz ve SadiBeyle der,
hal saraya giderek tahkikata başldı.
Ayrıca
Mabeyn Baş
Katibi Rı,
fat Bey, Katip Reşad
Bey vasıtyl
mesele Rafer Paş'y
bildrmş,
13
Muzaffer Muhiddin, Vahidüddin'in İlumetri
... , s. 14.
Firar ve İhanet
23
• 393
1922'de Ayine Mecmuasınd
yaınl
.
ilgili bir karikatür.
Vahdettin'in kaçl§ıy
Alttaki yazı:
"Al nncı Mehmed'in nasıl
firar etiğn
resmidir."
Kasım
ti. Bunun üzerine saraya
süratle gitmş.
Beyoğlu
Mutasrıf
Miralay Edip Bey de
Muzaffer Muhiddin'e göre yapıln
tahkiın
aşikr
edilmeme,
si için saraya girip çıkma
mendilş,
saray etrafı
muhafz
. altın
alınm
ı ştı.
Tahkikat neticesinde firarilerin dokuz kiş
olduğ
ve sa,
raydan bazı
mücevhratın
kaçınldğ
anlşımt.
Muzaffer. Muhid,
ilgili yazdıklrm,
bazı
telgraf suretlerini
din, Vahdettin'in firaıyl
14
Aslında
kitapçığ
aldığ
bilgiler o de,
vererek sonladırmkty.
virde yaınl
gazetelerde neşrdil
haberlerden hareketle top,
landığ
anlşımktyd.
ı 4 Muzaffer Muhiddin, Vahidüddin'in 1/ıanelri
... , s. 12-15.
394 • Ayrılk
İstanbul'dki
Kitabı
İngilz
karghı
ise firar münasebetiyle bir beBu beyannamede, padişhın
mevcut durumve· hürriyetini tehlikede gördüğ
vurgulanmaktaydı.
Ayrıca
bütün Müslmanrı
halifesi sıfatn
taşıdğn
dikkat çekilmekteydi. Hem bütün Müslmanrı
halifesi olması
hem
de haytın
tehlikede bulnması
dolayıs
İngilter'
himayesini talep etiğ
ifade edilmekteydi. Padişh
ayrıc,
İstanbul'd
derhal ayrılm
da arzu etiğn
altı
çizilmekteydi. Beyannameye göre padişhın
arzusu o sabah ( 17 Kasım
sabhı)
yerine getirlmş.
yanname yaınlmşt.
dan dolayı
haytın
Beyannamede, Mehmed Vahdettin'in İngilz
z ı rhlıs
MaJaya'ya
dair bilgiler de verilmekteydi. Buna
geçitdikten sonra yaşnlr
göre Türkiye'deki İngilz
kuvvetleri Başkumndı
Ferik Sir Charles Harington, padişhın
arzulnı
yeı:in
getirmekten başk
zırhl
ya kadar ona eşlik
etmiş.
İngilz
Başkomutnıyl
beraber İstan
bul'dan firar etmekte olan padişh
ve maiyetini zırhlda
Akdeniz
Filosu Genel Komutanı
Amiral Sir De Brook karş
ı lamışt.
Dahsı
zırhlyakd
gelen İstanbul'dki
İngilz
Fevkalade Komiser Vekili
Handerson padiSir Newill Henderson, Vahdettin ile görüşmt.
şahın
İngilz
Kralı
Beşinc
George'ye iletmek istedğ
bir arzusu olup
olmadığn
so~uşr.
15
Ankara Hükümeti'nin İlk
Tepkileri
ve kaBeyannamede yer alan bu bilgiler Ankara'ya ulaştıkn
muoyu tarfınd
duyulduktan sonra büyük bir tepkiyle kına~ş
tır. Öyle görülüyor ki Vahdettin, gizli olduğ
anlşı
bir planla ülkeden ayrılmşt.
Dahsı
uzun süreden beri Türklere karşı
savş
maktan başk
İstanbul'
işgal
etiğnd
dolayı
halk ve özellikle
sığn
Ankara Hükümeti nezdinde zaten öfke duyulan İngilzer
mışt.
Firar olayınd
hemen sonra Türkiye Büyük Millet Meclioturmlaınd
Vahdettin'in "ihanetlesi'nin hem gizli hem de açık
ri" ve "firan" üzerine birçok müzakere yapı
l mışt.
15
T.C. Cumhrbaşknlığ
Devlet Arşivle
30-10-0-0/202-379-10, 17 Kasım
Başknlığ
Cumhuriyet Arşiv
(BCA),
1922; Vakit, 18 Teşrin-Sa
1922, s. ı.
Firar ve lhanet • 395
17 Kasım
günü Rafet Paş,
İ~ra
Vahdettin'in ülkeden ayrıldğ
Vekilieri Heyeti Reisi Rauf Bey'e (Orbay, 1881-1964) aşğıdki
telgrafı
göndermişt
i: "Valıiden
Efendi, bu gece saraydan gaybubet etmi§tir
istanbul Kumandı
ile polis müdürünü tahkikat icrası
ve redabir-i lazıme
ithazı
için saraya gönderdim. Alacğım
malutı
aynca arz ederim. "16
Bunun üzerine Büyük Millet Meclisi altı
buçukta heycanlı
bir
ve Rauf Bey, Vahdettin'in firaın
tebl
i ğ etmiş
oturumda toplanmış
ti. Vahdettin firar etmiş
ancak usulüne göre tahttan indrlmeş,
17
yani hal edilmşt.
Derhal Vahdettin'in hal'i için gerekli hazır
lıkar
yapıld.
Şer'iy
Vekili hazırln
hal fetvasın
mecliste okuoy birlğye
kabul edildi ve bundan sonra Hilafet
du. Hal fetvası
makın
148 oy ile Abdülmecid Efendi seçilmş
oldu.
"İmaü'l-
Müslimin olan Zeyd, dı:t§man
umum Masiimin
aleyhinde mucib-i mahvalan tekalif-i şedisn
bila-zarure kabul
ile huk-ı
İslamiye'
müdafaadan aczini izhar ve Müsliminin
müdafaa-i mücahadanelerinde dii§mana muvafakatle Masiiminin ihtilal ve iştkasın
mucip harekata fiilen teşbüs
ve harekatı ihtilal-karaneye devam ve ısra
ve badehu ecnebi himayesine iltica ederek mak-ı
hilafetini terk ve firar ile hilafetten bilfiil ferağt
etmekle şer' an mahlu' olur mu? Eleevap: Allahu alem bi'ssevap olur.
Ketebehü el fakir afa anhü' l-gani Mehmet Vehbi.
Bu surette hukuk ve menafi-i İslamiye'
sıyanet
mak-ı
hilafete layık
bir zata erba-ı
hal ve akt tarafindan biat olunmak
vacip olur mu? El cevap: Allahu Alem olur.
Ketebehü el fakir afa anhü'l-gani Mehmet Vehbi." 18
16
TBMM Gizli Celse Zabıtln,
Cilt: 3, TBMM Basımevi,
Ankara 1980, s. 1042.
TBMM Gizli Celse Zabıln
... ,·s. 1043.
18
BCA, 30-10-0-0/202-379-6, 18/11/{13]38, Hal Fetvası
dönemin pek çok gazetesinde neşrdilmt.
Örnekler için bakınz:
Hakimiyet-i Milliye, 19 Teşrinsaoi 1922, s. 1; lkdo.m, 20 Teşrinsani 1922, s. 1; Lit~a-e1Aslm,5
Kanun-i
Evvel 1922, s. 114.
17
396 •
Ayrılk
Kitabı
_;;,,
.......·-
~·
.-.·· .... u .
Hal Fetvası,
. -.ı .... 11
·
BCA, 30-10-0-0_202-379-18, 18/11/[13]38 (1922).
Firar ve ihanet • 397
Hal Hakındi
Fetva-i Şerif,
Hakimiyec-i MiUiye Gazetesi, 19 Kasım
1922, s. 1.
Böylece Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, Vahdettin'in üzerinde kalan son vasfı,
yani halifelik vasfın
da ondan
alarak Abdülmecid Efendi'yi yeni halife şeçmi
oldu. Meclisin bu
karı
İstanbul'dki
yabncı
ülke elçilik ve temsilciliklerine tebliğ
edildi. 19 Vahdettin'in bu dakikadan itibaren Ankar'ı
gömensubu bir firari olmaktan başk
bir özeliğ
zünde har:ıedn
kalmışt.
19
T.C. Cumhrbaşknlığ
HR. lM., 62/25, 20 Kasım
Devlet Arşivle
1922.
Başknlığ
Osmanlı
Arşiv
(BOA),
398
o
Ayrılk
Kitabı
Tepkiler
Basınd
Yaklşı
sekiz ay devam edecek olan Lozan Konferası'
da,
ha yeni başldığ
günlerde Vahdettin'in İ stanbul'd
ayrılms,
ka,
muoyunu temsil eden Türk basın
tarfınd
büyük bir tepkiyle
karşılnmt.
Öte yandan bazı
gazeteler Vahdettin'in firan hak,
kında
de t aylı
bir arştım
yapt
ı kların
ifade ederek ayrıntl
bilgi,
ler vermektedir. Bu cümleden olarak bir İstanbul
gazetesi olan Re,
nin, 19 Kasım
tarihinde "Vahidettin'in iltcası
ve makarr,z hilafetten fi-
ı ·: . ~,j
. . .. .. .
~
...:.•\} \J.a; •.>J~L!
. ı ji:l \:-J·.,, (J.,~)
V"
\
\
~
•
~
•
~ ji:
-~
· :ı~
· 1 .,J"ci~
•
cr~
•
-
::
1 (
•
.
; -i =.i
.~
• •
w
•
•
-· ),.:~;
#
.
.;,J
•
• •
.
:.
." :.,._4J.T (JJ\.l ~ ; ~ _ı ~;
tS\r '>~J
\ "~.\
J
.:~ ?.sd~
!J ı _' ı · ·f'.l
~
c
- ·~t_,
_-
..
"Hilafet ve salınt
feragat eımyckiş"
başlık
Tevhid-i Efk!ır
gazeresindeki haber.
20 Teşrinsaru 1922, s. 1. Alttaki yazı:
"Vahideıtn'
kendi kendini nakl ve icla ey/d
iğ
Malta adsın
vali-i umumi Palomr'ın
ikametghı
olan saray."
ı .;,
~
. ;• •
••
Firar ve ihanet • 399
raı
tahkikat" başlığy
hakınd
iki gün içerisinde toplanan bilgile-
ri okuyucuya sunmaktydı.
Gazete Vahdettin'in firaıyl
bir ay sonra aktrcğı
ilgili Muzaffer Muhiddin'in yakbilgileri yazarken, "güya hürriyet ve
haytın
tah-ı
tehlikede" olduğn
ifade ediyordu. Diğer
bir ifadeyaslınd
hayat ve hürriyetinin tehlikede olmadığ
ima
le padişhın
Vahdettin'in millete hesap vermekten kortuğ
ediliyordu. Ayrıca
belirtilmekteydi. Gazereye göre bu haldeki padişh
cuma sabhı
saat ?'de, saryın
Malta kapısnd
çıkar
Yıldz'
ebediyen terk
laşık
20
etmiş.
sarayda saat lO'da anlşım
ve saat ll 'e
bildrmşt.
Gazetenin idasın
göre,
"Yıldz
Saryı'nd
yükte hafif pahdğır
ne varsa bütün zf-kıymet
eş
21
ya ve mücevheratla" beraberinde alıp
götürmş.
Bu şekild
alı
nan değrli
eşyalrın
oldukça yüksek bir meblağ
teşkil
etiğn
bilson maşın
da almyı
ihmal etmdiğn
ilediren gazete, padişhın
ri sü~mektydi.
Ancak Topkaı
Saryı'ndki
mukaddes emanetlere
dekunlmaığ
da anlşımt.
Zira İstanbul'
işgalnde
sonra
alınmş
olduğna
dikkat çeburadaki emanetlerin muhafaza altın
kiliyordu.
Padişhın
yokluğ
mesele Rıfat
doğru
Paş'y
göre, Vahdettin'in firaınd
sonra ·mevGazetenin idasın
cudiyetleri vatan için zarlı
bulunan bazı
kişler
de memleketi terk
Yunan bandırl
Esperya vapurunun muhafaetmeye başlmırd:
za ve himayesi alnnda Çerkez Ragıp,
Ali, Murad, Feyzi, Zeki, Adil,
Kasım
Mazlum, Mehmed Necded, Talat gibi Hürriyet ve İtilaf
Fır
kasın
mensup olmarınd
dolayı
memlekete "hıyanet
etmiş
bazı kimseler de dün İstanbul'd
savuşmlrdı.
Gazete başt
Vah20
Muzaffer Muhiddin kaynak göstermese de Renin gazetesindeki yaınl
tahkikada ilgili bilgileri birtakım
yorum ve görüşle
ekleyerek neredeyse aynen
21
Vahdettin'in heraberinden götürdğ
iddia edilen mücevherler ve
eşyadn
Cavid Bey de bahsetmekred ir. Bakınz:
Meşrutiy
Rıznimes.
ahnrılmktd.
586.
kıymetli
.. , s.
400 •
Ayrılk
Kitabı
"Valıidetn
"Valıidetn'
Malta'ya Wsıl
oldu" başlık
haber.
Alttaki yazı :
Malta'da hayat-i esareti geçircğ
Tyne kalesi".
Tevhid-i Efkar, 22 Teşrin-sl
1922, s. 2.
1
dettin c;>lmak üzere firar olayrın
kaldırğn,
rek daha önce saltnı
dettin üzerinden ahnmakta olduğn
nefretle karşılndğ
hatırlmkyd.
şimd
bildireVah-
ise halifeğn
22
-
19 Kasım
1922 Pazar günü, Renin gazetesinde yaınl
bu
haber üzerinden daha yirmi dört saat geçmeden yeni bir haber daha duylacktı.
Buna göre Vahdettin ne halifelikten ne de saltanatİngilter
kralın
iletilmesini İngilz
Fevkalade
tan vazgeçmdiğn
Komiser Vekili Sir Newili Henderson'dan rica etiğ
ileri sürülmekteydi. Sabık
padişhın
bu ricası
Henderson'un Malaya zırhlsnda
22
Renin, 19 Teşrin-
Sani, 1922, s. 1.
Firar ve Ihanet • 401
sırad
vaki olduğ,
ayrıc
Vahdettin'i ziyarete geldiğ
giltere'nin göstermiş
olduğ
misafirperverliJ<ten dolayı
23
kiline teşkür
etiğ
de iddialar arsındy.
Vahdettin İn~
komiser ve~
21 Kasım
Salı
gününden itibaren Vahdettin'in Malta'ya ulaş~
tığ
haberleri gazetelerde görülmeye başlycktır.
Londra'dan
ajnslrı
aktrdığ
bilgilere göre, dün öğledn
sonra Malaya ztrh~
ltsı
Malta'ya ulaşmıt.
Ancak yolcuarın
bugün karaya çıkmas
ı
beklenmekreydi. Vahdettin Lord Palomr'ın
misafiri olarak Tyne
kalesinde bir müddet ikamet edcği
bildirilmekteydi. 24 İngilz
ajnsı
verdiğ
bu bilgilerde Vahdettin'in "Türkiye Sulcanı"
ola~
rak tarif edilmesi, Tevhid
~i Efkar gazetesi tarfınd
özellikle be~
lirtilmekteydi. 25
Öte yandan Vahdettin'in ülkesinden ayrılms
yabncı
basın
da ilgiyle takip edilmştr.
Firar meselesi, 18 Kasım
1922
günü ulsarı
basın
en önemli gündem maddeleri arsındy.
Assodared Press, 17 Kasım
Cuma günü yaınldğ
haber ile Vah~
26
dettin'in İstanbul'd
İn gilz
himayesiyle ayrıldğn
duyrmşt.
Bazı
gazeteler Halifenin birdenbire saryı
ter etiğ,
hatta haremin
bile kaçış
planıd
hiçbir şekild
haberdar olmadığ
şeklind
27
haberleri ön plana çıkarmşt.
Bazılr
ise Ankara Hükümeti'nin
İngilzer,
yargılnms
için su ltanı
teslim etmeleri çağrısnd
bu~
28
lundğ
ileri sürmekteydi. Ayrıca
halifelik ve saltnı
bırak~
madığn
yönelik Vahdettin'in ifadeleri de ulsarı
basınd
çı~
29
kan haberler arsınd
yer almktydı.
tarfınd
23
24
25
26
27
28
29
Tevhid-i Ejkar, 20 Teşrin~
sani 1922, s. 1.
Vakit, 19 TeşrinSani 1922, s. 1.
Tevhid-i Ejkar, 22 Teşrin-sa
1922, s. 2.
New Brirain Herald, 17 Kasım
19ZZ, s. 1; La prensa, 18 Kasım
Grand Forks Herald. 18 Kasım
1922, s. l.
New-York Tribune. 18 Kasım
1922, s. 1.
The New York Herald, 18 Kasım
1922, s. l.
1922, s. 2.
402 •
Ayrılk
Kitabı
GREAT.WELCOME EXTND~M
~ ~a;:.j
fuc.\tı-'(){li;J:
BRAD~'()
..CLEMENCEAi)
THE CALEDONIAN-.RECORD
u.Ttfrcmo:ı
ft. ~1tT.\
" DUl?.'-"Y>ın1WJ~Ot
' CI.U:
~Jr
•
~
r"'Jl:Z'RtOCISd
$SO,OOO...FIRE; .
SULTAN'S FLIGHT ANGERS.TURKS
. SUFFERS
Ulusarı
haberlerden bir örnek:
Türkleri öfkelendirdi.",
The Caledonian-Record, 18 Kasım
1922, s. L
basınd
"Sultan'ı
çıkan
kaçış
Öte yandan Ankara Hükümeti'nin Vahdettin' i hain ilan etme30
si de dünya gündeminde yer almışt.
Dahsı,
kamuoyunda Vah- _
oluşan
tepki "Sultan'ı
kaçış
Türkleri öfkelendirdi" şek
dettin'e karşı
linde manşetir
taşınm.
Ayrıca
Ankara Hükümeti, Vahdettin'in "Tahttan feragat etiğn"
ilan etmesi de yine gazetelerin gündemine girmşt.
Türkiye gazetelerinde Vahdettin'in stanbul'İ
terk etmesiyle
ulsarı
basınd
da görülebililgili yer alan bilgiler bir kısm
mekteydi. Bunlar arsınd
özellikle İstanbul'd
buiunan .İngilz
Yüksek Komiserlğ
tarfınd
yaınl
beyanname ve açıklm
lar ile Ankara Hükümeti'nin basın
ve ~janslr
yoluyla aptığy
açık:.
31
lamalar bulnmaktydı.
Türk gazetelerinin ulsarı
basma göre çok daha sert ifadeler kulanmsı
şüphesiz
anlşıbir
bir durumdu. Zira Birinci Di.jnya Savşı
gibi uzun süren bir harpte, Türkiye'ye karşı
savşn
İngi
lizlere Osmanlı
sultanı
sığna
kolay kabul edilir şeylrdn
eğild.
Hatta henüz bir barış
andşmsı
irnzalmdığ
ve 1 1 Ka30
31
The Washington Tımes,
17 Kasım
1922, s. 2. Habere şu şekild
başlık
koyulmşr:
"Angora Govemment Decides Mohammed Has Betrayed His Country" (Ankara Hükümeti, Muhammed'in [Vahdettin] ülkesine ihanet etiğn
karar vermişt.)
Ulusarı
basınd
çıkan
haberler için ayrıc
bakınz:
The Daily Ardmoreite.
19 Kasım
1922, s. 1; Recorder 21 November 1922; Norlıem
Wisconsin Adverti- ·
ser. 24 Kasım
1922, s. 4; The Adair County News, 28 Kasım
1922, s. 3.
Firar ve ihanet • 403
sım'da
Lozan Konferası'
böyle bir şeyin
başlyn
meişkn
yaşnıs
üzerinden bir hafta bile geç~
zaten var olan öfkeyi iyice art~
..
tırmş
İtiha
ve Terakki'nin Maliye Nazır
olarak şöhret
kazanan Ca~
vid Bey'in Vahdettin'in İstanbul'
u terk etiğ
gün not defterine yaz~
dığ
şu satırl,
o günlerde oluşan
öfkeyi çok güzel bir şekild
özet~
lemektedir:
olarak payitahn terk edip git~
"Üstünde hilafet ve saltanat hakı
mesi ne büyük zillet. Bir gazetenin deiğ
gibi kendisi burada ko~
yunlarım
başınd
otururken Vahdeddin k.afıyor
... Bugün padi~
şahın
kaçnğı.m
okuyunca dört sene evvel İ zzet Paş
kabinesi mev~
ki'i iktidarda iken şayet
beni ve Hayri Efendi'yi kabineden ihraç
etmeyecek olursa kendisinin Türkiye'nin son padişhı
olacğım
ve bunu da arzu etmdiğn
söylemiş
olduğn
hanrldım.
Biz
kabineden çıkn,
İzet
Paş
d çekildi. Vahdeddin'in mazhr~ı
it~
madı
olan ne kadar edô.ni ve erfızil
varsa birer birer nezaret san~
dalyelerine oturdular. Bitince de Vahdeddin son padişh
oldu ve
bir cani gibi gizlice, ecnebi süngüleriyle himaye edilerek aln asır~
lık
hanedamndan hiçbir ferdin tenezzül etmdiğ
surette payith~
nı
terk edip gitti. Damrlnı
kesecek ve bu güzel şe.hrin
hav~
sı içinde son nefesini teslim edecek kadar cesaret gösteremedi. "32
Vahdettin'in İstanbul'd
İngilz
himayesinde ayrılms
sonra~
ki tarihlerde birçok tarışmy
yok açmıştr.
Birçoklaı
olayın
ya~
şandığ
günlerde niteldrğ
şekliy
Vahdettin'in firaın
bir
"hıyanet
daha açık
bir ifadeyle "vatan hainlğ"
olarak nitelendirdi.
Kimisi ise Vahdettin'in bu şekild
hareket etmesini, Anadolu'daki
hareketin İngilzer
tarfınd
önlenmemesi için bir çözüm olduğ
fikrini savundu. Ancak hangi görüş
savunulursa savunulsun sonuç
açık
ve netti: İslam
Halifesi Padişh
Altınc
Mehmed Vahdettin,
yağmur
ve sisli bir İstanbul
sabhınd
Malaya adlı
İngilz
zırhls~
na binerek sessiz sedaız
ülkesinden ayrılmşt.
32
Cavid Bey, Meşrutiy
Rıznamesi,
Cilt: 4, s. 683.
404 • Ayrılk
Kitabı
EKLER
EK 1
Yıldz
Bahçelerinde33
Hanedan tarihinin ferdi saltanat bahsine ait son sahifesini millet kapdı
ve Vahidettin, kanlı
pençesini basarak bu inthabı
fuar
ile imzaldı.
İçinde
selefierinden biri ve her erkek gibi ktlıcya
mü- ·
harem dairelerini, nikahlı,
uşaklnı,
dafaaya mecbur olduğ
ağlnı
kendisinin ikamete kortuğ
bir muhitte bırak
kaçan
verilecek melun kelimeyi ben yazmaktan utanırm.
bu şahs
Tahta ilk çıktğ
günden İngilz
kaput ve kasketini giyrnek zilletini irtikap etiğ
güne kadar devam eden devri, Türk milleti alnıda
bir siyah leke gibi taşıyckr.
Genç Osman, bir çocuktu; fakat bir kışlan
soğuk,
ratıp
duvarlan dibinde parçalanmaktan çekinmedi ve bugün gönlümilide
bir şehit
hatırsyl
yaşr.
bir kaçak değil,
Dün son hadiseden mülhem olarak Yıldz
Saryı'n
görmek arYalnız,
üç senelik saltnıd
bütün milleti
zusuyla uyanmışt.
kan içinde boğmay
çalışn
zatimin pusu kurdğ
bu yer, şimd
kuvvetli bir muhafaza altınd
idi. OradJn geçmek için yalnız
Val<it'in seyahı
olmak kafi bir pasaport değil.
Kalktım,
lazım
gelen
birkaç zatı
gördükten sonra, icap eden müsaadeyi aldım.
Kaplı,
gamlı
çiyoruz. Bir
33
Caddesi'nin bulvarın
tarfı
Mızka-i
ge-Hümaylin
Vakit gazetesinde "Seyyah" imzas
ı ~la yaınlmştr.
Vahdettin'in firahemen sonraSaryı'n Yıldz
ziyaret eden yazar, saray içerisinde bir mikFirar olayı
üıerin
yapıln
bu ziyaret, yazrın
Yıldz
Saryı'n
tar dolaşmıtr.
farklı
bir gözle seyrtıni
yol açmıştr.
Saray, binalar ve Yıldz'n
yazar üıe
rinde nasıl
bir tesir açık uyndrğ
bir görülebicğ şekild
bu makale,
aynı
zamanda toplum nezdinde padişhın
İstanbu
l 'dan
ayrılms
olayın
yansımalr
da göstermektedir. 'Yıldz
Bahçelerinde", Vakit, 20 TeşrinSani
1922, s. 3.
Bu
rında
yazı,
tarfı
bir hava altınd
Yıldz
Hamidiye Camii diğer
Firar ve lhanet • 405
dairesiyle başlyn
rilen izin kağıdm
son büklümden sonra cebimi yoklaıp
bana ve~
çıkardm.
Yol ince ve ıslak
bir kumla örtülü. Her adım
oluyor... Muhafız
dairesinin kapısnd
kolu nişalı
geldi ve ne istedğm
sordu. Kendisine muhafız
kumandı
ismini verdim. Fakat o:
hasıl
hafif bir gıcrt
biri koşup
- Şimd
her şey
değişt.
Yeni gelenleri henüz
Hele buyurun da içeriden sorun.
iktifa etti ve
biraz kirlenmş
bina teşkil
eden bu daireye
methalden giriliyor.
Cevabıyl
varlı
o muzların
sıkt.
iki
yağmurdn
yeşil
taElnrı
katlı
Beyaz yağlı
fakat çok tefrualı
set set yükseldiğ
beyin
tanımyoruz.
boya
du~
bir
bir
fakat pek mufassal döşem
li bir salona aldır.
Bir
Beni, az ışkl
dakika sonra da muhafız
beyin odasın
idim. İnce,
narin yapıl
muhatbı,
omuzlarındki
mesuliyetin ağırln
vic danı
terazi~
sinde tarmış
zer~ta
has bir nazarla beni süzdü. Sonra bir :zabit ça~
ğırak
yanım
verdi
Mermer merdivenlerin parlak ve damar damar katlrınd
inerek sağ
saptık,
burada birçok yollar, muhtelif dönemeçler teşkil
ediyordu. İleriy
doğru
uzanan bir yol, saray hadernesinin kalbı
dairelerini çerçeveliyor.
bir suri andır
de~
Biraz daha ilerleyince yüksek fakat tırlsz
m ir perçinii duvarlarla k a rş ılaştk.
Solda geniş
kavisli bir kapı
ve iki
tarfınd
nöbetçi kulübeleri göze çarpıyo.
Bir kath, yavan bir bina
panjurlan ile dargın
veabas uzanıyord.
silsilesi de kaplı
Rehberim:
- Harem dairesi!
Dedi. Başım
kaldırm,
beyaz boyalı
kafesleri ta yukarıl
ka~
dar bütün pencereleri kaplayan bu binada yalçın
ve kısanç
bir ifa~
de vardı.
Bütün dikkatirole baktığm
halde bu kafeslerin a rk as ında
bir hareket bir hayal fark edemedim. Bina o kadar yüksek ve kafes~
ler o kadar sık
idi. ..
406 •
Ayrılk
Kitabı
Sağci
büyük ve yine beyaz oyalıb
panjurlar sık
sık
kaplı
ve kapılr
argın.d
lı bir yol, çiçekli bir bahçe var. Kızl
aprklı,y
danlrı
çervldiğ
sarı
kum döşemli
bir köş
yükseliyor. Yine
Ortada muntazam tarhismini bilmedğ
fibir yoldan yürüyoruz.
Rehberim:
- Tablakarlar dairesi ve matbah.
Diye haber verdi.
azimet ve htişamın
görünce duaklrım
Bu matbhın
ve karilerimin tahmin edcği
bir kelime ihtyarsızc
ağzımdn
fazla süren bir matbhı
küldü. Evet bu cephesi yüz adımn
Buradan itibaren muntazam bir koru ve yine o s urt andır
var silsilesi devam ediyor, arada sırad
ağçlıkrn
arsınd
ferrid ve bi't-tabi süslü bir bina, yeşil
yaşınğd
sıyrlak
küyor ve sonra utanmış
gibi tekrar yüksek bir arksınd ağcın
yıp
oluyordu.
Konuşark
var mı.
rar edilğn
Muhatbım
.. Yalnız
Duvarlın
kısld
dö...
dumüte- ·
gözüka-
ilerliyoruz. Mevzumuzu söylemeye bilmem hacet
armızd
sık sık
nasıl,
nereden gibi sorgulaın
teksöyleyeyim yeter.
·
ta üstüne kurlmş
"bu nedir?" gibi baktım.
bir köşün
1
önüne gelmiştk.
- Cihannüma Kasrı!
Dedi. Evet adı
üstünde bir yer. Fakat keş
bir de pencereleri
halkın,
milletin kalbine açıln
bir "kıblenüma
kasrı"
yaptılmş
ölsa idi. .. O zaman burası
bir zılet
muhiti olmaktan belki kurtulurdu.
. Cihannüma Kasrı,
şaned
yavrulı,
di boğazlrı,
Marm'yı
bekçileri ve meurlaı
daha ziyade bir güvercin yuvası
imş
ve şimayklrı
altın
alan bu yerde güvercinterin
yaşıormu.
Sokak ortalar).llda ve memleket uğrnda
öğüşmd
şehitlrn
anlrı,
karı
l arı
sürünürken, demek burada, bu koca kaüç beş
uşak
"tetkik-i menazır"
ile meşgulü.
Buradan birkaç dakilı
mesafe daha yürüdükten sonra meş-
Firar ve ihanet • 407
hur havuzla karşılt.
Bunun şeklin
tayin etmek için hendeseilin
halde ifade edecek bir kelibütün tariflerini zihnimden geçirdğm
. Gah daralan gah genişly
ve her inhinada başk
me bulamdı
bir körfez, başk
bir kavi, koyu gölgeli yeni bir yuvası şk
peyda
hemen zamanla bir seviyede idi. Sath
- ı mevsieden bu su parçsı,
mukadder bir alın
gibi kırşmt.
min sert rüzgalıy
Kıylard
bir ailenin hanbilecğ
derecede sağlm
ve büyükçe birtakım
binacıklr
vardı.
Buralı
galiba yüzen ördeklerin yuvası olacak. Hele meşhur
kuğ,
cidden pek güzel ve muhteş
bir hayzaman o, yüz metvan, sonra pek munis de. Biz sahile yaklştığİm
reden fazla bir uzaklıt
idi. Bizi görür görmez süratle yüzerek geldi.
Şüphesiz
yiyecek bir şey
arıyodu.
Karam, yaldız
boyunu meztn bir
gibi büklmşt.
Kabariyeti, kafuru, kantlrıd
su
istifham işaret
damlrı
parıldyou.
Kan rengindeki gasın
üzerinde ve gözlerinin etrafınd
kudret elinin çektiğ
parlak sürmeler halknıyordu.
Çit Kası,
Karşıd
topuzlanyla İnemu'
mükedder yığn
teşkil
merasim dairesi kaplı
kapılr
sahlrın
çıplak
ve mücrim havsı
ediyordu.
ve mühürlü
içinde birer
Harem dairesini kuşatn
sur tam bir dairedir ve devri için tam
bir saatten fazla bir zamana ihtiyaç gösteriyor. İsimlern
rehberiikinci ve üçüncü derecede birtakım
binalar ve
min de bilmedğ
köşlerdn
sonra tekrar hareket etiğmz
noktaya geldik.
Mabeyin mensubininin dair~len
cerelere daylı
me'yQ.s siyah ağİr
kuların
kırmz
fesleriyle garip bir manzara teşkil
lambalar yanır
ve penda içerilerine alan
ediyorlaı.
Dönüyorum ... Hayalimde gümş
kollu billur avizelerin, sorguçlu şamdnlrı
ürpediğ
ve renkli fıskiyelrn
çağıld
divarıhnel,
misk ve anber kokan buhrdanlı
sıralndğ
halverkularımd
şefa,
ipek peştamlı
rakkaselerin
Ierin manzrsı,
a'sbı
kamçılyn
çalknış
ve altın
zillerin şehvt
kahlrı
var. Fakat niçin? Kimin için? Bu zevk, hangi yorgunlğ,
hangi
hakın
karşılğd?
Seyy ah
408 •
Ayrılk
Kitabı
EK2
Padişh
Vahidettin'in bir İngilz
terketmesi üzerine yaınl
an
gemisiyle İstanbul'
beyanname sureti,
(BCA), 30-10-0-0/202-379-10, 17
Kasım
1922.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Riyaseti
Kalem-i Mahsus Müdüriyeti
17 Kasım
1338
Hey'et-i Vekile Riyasetine
Harington'tan şimd
aldığm
·mektubun ve melfuf beyannamenin suretleri ber veeh-i ztr arz ediyorum. Beyannamenin ajanslar
vasıtyl
Avrupa'ya da tebliğ
edilmş
olduğn
bi't-tetkik anld
ı
ğ ın
da arz ederim.
Mektup Sureti
le Zat-ı
bir İngilz
çok elfaz-ı
Bir nüshaı
Şahne
leftiğm
resmi beyannarnede söylendiğ
vecihkendisini İngilter'
ztr-i himayesine vaz' ederek
sefine-i harbiyesiyle İstanbul'd
müfarakat etmişr.
Biiihtiramiye. 17-11-1922. H:yigngton
Beyanname
Resmen beyan olunur ki Zat-ı
Şahne
vaz'iyet-i hazır
neticesinde hürriyet ve haytın
tehlikede gördüğne
bütün İslamrın
halifesi sıfaty
l a İngilz
himayesini ve aynı
zamanda İstanbul'd
başk
bir yere naklini talep etmiş
r. Zat-ı
Şahne'i
arzusu bu sabal:i ifa olunmştr.
Türkiye'deki İngilz
kuvvetlerinin Baş
Kumandanı
General Sir Charles Harington Zat-ı
Şahne'y
i almaya gideharp sefinesine kadar kendisine refakat etmiş
ve Zatrek bir İngilz
ı Şahne
vapurda Babr-ı
Seftd Filosu Umum Kumandı
Amiral
Sir De Brook tarfınd
istikbal edilmştr.
İngilter
Fevkalade KoŞahne'y
i sefinede ziyaret ·
miseri Vekili Sir Newill Henderson Zat-ı
ederek Kral Beşinc
George'a bildirilmek üzere arzulın
sormuşt.
Firar ve ihanet • 409
Beraber giden şunlardı:
Ser~katn
Ömer Yaver Paş,
Hadaka
Kumandı
Kaymakam Zeki Bey, Esvapçıbş
Küçük İbrahim
Bey,
Berbaşı
Mahmud Bey, Secadibşı
İbrahim
Bey, Musahib~
sa~
nt Mazhar Ağa,
Musabi~
Salis Hayrettin Ağa,
Ser Tabib Reşad
Paş,
Vahdeddin'in oğlu
Ertuğl
Efendi. 18.1 1.[13]38.
410 • Aynı tk
Kitabı
.·
~ ...
, ,,
,/ •·ı
...
·
..
·
<:),
} \"
f.t-'
.
' '
'<'.:'( \11
~
"· ; ): .
<":~'
. ... ,
- 1.
.
Firarve ihanet • 4ll
EK3
Vahdettin'in İ stanbul'd
firar etmesi sonraı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal tarfınd
Vekiller Heyetine gönderilen yazı,
BCA, 30-10-0-01202-379-6, 19 Kasım
1922.
Türkiye Büyük Miller Meclisi Riyaseti
Zabıt
ve Kavanin Müdüriyeti
19,11,[1]338
Baş
Kitabeti
Hey'et,i Vekile Riyaset-i Celilesine
ı,
İngilzer
himayesine tevdi',i nefs ederek bir İngilz
gemi,
si ile makar ve mak,ı
hilafetten firai eden Vahideddin Efendi su,
retleri merbut feteva-i şerif
mucibince hal'i Türkiye Büyük Millet
içtmaın
beMeclisi'nin 18,11,[13]38 tarihinde münakid 140'ınc
şinc
eelsesinde müttefikan kabul edilmş
ve aynı
celsede icra kıl,
nan intiliahat neticesinde mak-ı
mual,yı
hilafete Abdülmecid
bin Abdülaziz hazretlerinin intihap kılnmş
olduğn
arz eylerim.
2- Keyfiyer
ile arz edilmştr.
3- Netice-i
ve Türkiye ha lkına
Hilafet-penahiye suret,i melfuf telgrafname
Zat-ı
inthabı
-ib
la ğ huyrlmas
hükümetin bil-umuro şuabt
ın
rica ederim.
idaresine
van,ı
4, Emr-i intihap meclisçe bütün alem-i islam'a bir beyanna,
me ile tebliğ
edilmek tab'i olduğna
işbu
beyannamenin Şer'iy
ye Vekaletince hemen ihzar ve Heyet,i Vekilece ba'de't-tasvib
meclisin dahi nazr,ı
tasvibine hera-yı
arz müsareaten mak-ı
ri,
yasete takdimini temenni eylerim.
merasirnin suret,i tatbiki hakınd
5- İstanbul'dki
riyasetçe maruzatta buinlacktır
efendim.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi
Mustafa Kemal
Kalem-i Mahsus, fl 19/1 1/[1]338
ayrıc
di-
412 •
Ayrılk
Ki
t abı
- .,
-t
,;.~
1
.•- --!'_,
-
o
"'."''(
" · \\.(
"· ~
.~
_..
;
::-- ~:3'7
1
\._..
•
J'~·
· .s~-
:.,.i: 'f..ı~·
·jo3oı 1 o ı ,~ ı
~ }' • )!'ı:-
: • t\'~1
flı) ı. l; ~ l ı !tl
ul'dan
firar etmesi so n ras ı
Vahdettin'in İ smnb
Türkiye Bilyük Millet Meclisi Reisi Mustafa.Kemal tarf
Vekiller Heyerine gönderilen yazı
ın dan
Firar ve Ihanet • 413
EK4
Vahidettin'in ailesinin gitmek arzusunda olduğna
Hüseyin Rauf Bey'in yazıs.
BCA, 30,1o,o,o 1202,379,29, 31 Aralık
dair
1922.
Türkiye 'Büyük Millet Mec~is
İcra
Vekilieri Hey'eti Riyaseti
Kalem-i Mahsus Müdüriyeti
Dersaadet'te Adnan Bey Efendi'ye
31-12-[1]38
Hasan Bey Efendi Vahideddm'in ailesinin azimet arzusunda
nam-i alinize olarak tebliğ
etti. Kendileri tarfınd
doğruan
doğruya
size vak'i olacak müractlın
is'afı
münasiptir efendim.
bulndkarı
İcra
Vekilleri Hey'eti Reisi
Hüseyin Rauf
414
o Ayrılk
.
Kitabı
. ,.ın
PVahidemn
a'ı l esin
gitmek arzusunda
o
,.
Hüseyin Rauf Bey ın
yaz
ı sı .
l duğna
daı r
Firar ve lhanet • 415
Vahidettin